Page 34 - ÖZ BAKIŞ - İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi
P. 34
Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin öğrenme- öğretme sürecinde yaşadıkları sorunları paylaşanlardan birisi
de aileleridir. Ailelerin kabullenme sürecini tamamlayamamış olması öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin
sorununun giderilmesine yönelik süreci olumsuz etkilediği görülmüştür. Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin
ailelerinin sürece katılması kadar öğrenme güçlüğü yaşamayan öğrencilerin ailelerinin de eğitim öğretim sürecine
katılması önemlidir. Bu doğrultuda özel öğrenme güçlüğü tanılı öğrencilerin gelişimini sağlamada ailelere düşen
görevleri şöyle sıralamak mümkündür:
Özgül öğrenme güçlüğü ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmalıdır. Çocuğun iletişim kurduğu çevreye bu güçlük
hakkında bilgi verilmelidir.
Bebeklikten itibaren öğrenme güçlüğü belirtileri gösteren çocuklar dikkatli bir şekilde takip edilmeli, belirtiler
süreklilik gösterirse vakit kaybetmeden değerlendirme yapılabilen kurumlarla iletişime geçilmelidir.
Çocuğun tanısından dolayı derslerinde başarısız olabileceği düşünülerek verilen tepkilere dikkat edilmelidir.
Çocuğa ılımlı yaklaşılmalı ve sabırlı olunmalıdır.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk ailesi tarafından koşulsuz sevildiğine inanmalıdır. Bu doğrultuda onlara
değerli oldukları hissettirilmelidir. Kesinlikle normal gelişim gösteren çocuklarla kıyaslamadan kaçınılmalıdır.
Çocuğun potansiyelinin farkında olunmalı ve yeteneklerini keşfetmesine destek olarak onun başarı
duygusunu tatması sağlanmalıdır.
Çocuğun günlük yaşamı beraberce programlanmalı ve bu programa uyması konusunda çocuğa yardımcı
olunmalıdır.
Yaptığı olumlu davranışlar takdir edilmeli ve pekiştirilmelidir.
Kazandırılması hedeflenen davranışlarla ilgili örnekler verilmeli, bol bol tekrar yapılmalı ve devamında
davranışları ondan yapması istenmelidir.
Kazandırılması düşünülen davranışlarda basitten zora doğru gidilmelidir. Bu sayede çocukların başarılı olması
sağlanarak kendine güven kazanmasına yardımcı olunmalıdır.
Ailedeki tüm bireyler çocuğa karşı tutarlı olmalıdır. Bütün aile bireyleri çocuğa karşı benzer tavırlar
sergilemelidir.
Aile bireyleri çocuklarını bol bol etkinliklere götürmelidir. Etkinlik ile ilgili yaşanılan deneyimler beraberce
paylaşılmalıdır. Bu çocuğun hem etkinlikten zevk almasını sağlayacak hem de aile bireyleri ile çocuğun
ilişkisinin kalitesini de arttıracaktır.
Çocuğa verilen yönergeler açık ve anlaşılır olmalıdır.
Çocuğa verilen ödevler yapılırken takıldığı noktalarda çocuğa yardımcı olunmalıdır. Bununla ilgili olarak soru-
cevap şeklinde pekiştirmelerden faydalanılabilir. Ancak ödevleri onun yerine yapmaktan kesinlikle
kaçınılmalıdır.
Çocukların görsel ve işitsel algı yeteneğini geliştirmeye yönelik etkinlikler yapılmalıdır.
Çalışma masalarının veya ortamının düzenli olmasına dikkat edilmelidir.
Çocuklarla bol bol kitap okunmalı ve onlara örnek olunmalıdır. Çocuğun kitapları sesli okuması teşvik
edilmelidir.
34 Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi el Eğitim ve Rehberlik Dergisi
l Öz