Page 33 - ÖZ BAKIŞ - İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi
P. 33

Öğretmenlere ve Ailelere Öneriler


             Öğrenme  güçlüğüne  sahip  bireylerin  yaşamlarında  okulun  önemi  büyüktür.  Velilerden  sonra  toplumsal,  zihinsel  ve
             duygusal  olarak  bireylerin  gelişimlerinde  öğretmenlere  büyük  görevler  düşmektedir.
             Doğru  ve  etkili  bir  eğitimin  sağlanabilmesi  için  öncelikle  öğretmenlerin  özel
             öğrenme  güçlüğü  tanısı  almış  öğrencilerin  gereksinimlerini  ve  özelliklerini
             çok iyi bilmeleri gerekmektedir.


             Özel öğrenme güçlüğüne sahip bireylerin eğitiminde öğretmenlerin
             öğrencilere karşı tutumları, özel öğrenme güçlüğüyle ilgili aldıkları
             eğitimler  ve  bu  konu  hakkında  bilgi  sahibi  olmaları  bu
             öğrencilerin eğitim hayatını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu
             doğrultuda özel öğrenme güçlüğü tanılı öğrencilerin gelişimini
             sağlamada  öğretmenlere  düşen  görevleri  şöyle  sıralamak
             mümkündür  (Smith,  2014,  Melekoğlu  ve  Çakıroğlu,  2016,
             Sezgin Elbir, 2020, Keskin, Korkut ve Can, 2016):

                Öğrenciler  için  bireyselleştirilmiş  eğitim  programı
                hazırlamalıdırlar.

                Öğrencilerin  ailesiyle  sürekli  iletişimde  olmaları  ve  iş  birliği
                yapmaları gerekmektedir.

                Millî  Eğitim  Bakanlığınca  bu  alanda  yapılan  düzenlemeleri  ve
                yönetmelikleri  doğru  anlamalı  ve  uygulamaları  bu  doğrultuda
                gerçekleştirmelidirler.
                Öğrenme  güçlüğü  yaşayan  öğrenciler  ile  diğer  öğrenciler  arasında  eşitliği  sağlamalı  ve   etkinlikleri
                bu doğrultuda düzenlemelidirler.

                Sınıf içi etkinliklerde zorlanan çocuğa ek yardım sağlayarak destek olmalıdır..

                Bu öğrencilere daha basit ödevler verilebilir.

                Öğrenme  güçlüğü  yaşayan  çocuklar  renkli  materyallerden  hoşlanabilir.  Bu  doğrultuda  yapılan  çalışmalarda
                görsellerden daha fazla faydalanabilir.

                 Oturma düzeni değiştirilebilir ve çocuğun iyi rol modeli olabilecek çocuklarla birlikte oturması sağlanabilir.

                Karmaşık yönergelerden kaçınılmalı, yönergeler tek tek verilmelidir.

                Öğrenme  güçlüğü  olan  öğrencilerin  sınıf  içinde  kabulünü  arttırmak  için  öğrencilere  başarabilecekleri  görev  ve
                sorumluluklar  verilebilir.  Öğretmenler  yapacakları  etkinliklerde  uygulamalarını  öğrenme  güçlüğü  ile  tanılanmış
                çocukların  da  dâhil  olabileceği  şekilde  planlamalı  ve  mümkün  olduğunca  bu  öğrencilerin  katılabileceği  şekilde
                etkinliklerini uygulaması gerekmektedir.
                Okul rehber öğretmenleri hem öğretmenlerin hem öğrencilerin öğrenme güçlüğü olan bireylere olumlu tutum ve
                tavırlar oluşturmaları hususunda seminerler düzenleyebilirler.

                Bu öğrencilere yapılacak etkinliklerde ödüller kullanmalı, iletişimi güçlendirecek çalışmalar yapılmalıdır. Tüm bunları
                yaparken de onları diğer öğrencilerle ‘kıyaslamaktan’ kaçınmalıdırlar.

                                                                                                            l   33
                                                                                  Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38