Page 38 - İZMİR AKADEMİ DERGİSİ
P. 38

MAKALE






            Nükleik asitlerin, dolayısıyla DNA nın  enzimatik parçalan-  Virüsler identik replikasyon ve mutasyon yeteneğine sahip-
            masında fosfodiester bağı hidrolitik olarak gerçekleşir.   tirler fakat metabolizmaları yoktur. Uyarılara hemen hiç
            Nükleik  asitlerin parçalanmasında  görev  alan  enzimler   reaksiyon göstermezler. Virüslerin ancak konukçu hücre ile
            nükleazlar olarak adlandırılır. Polinükleotid zincirini   birlikteyken canlılığın bütün özelliklerini kazanabildikleri
            ucundan başlayarak nükleotid birimleri olarak parçalayan   söylenebilir bu nedenle de yapay besi ortamlarında değil
            ekzo-nükleazlar ve zinciri ortasından kısmen spesifik olarak   yaşayan hücreleri içeren ortamlarda ( örneğin doku kültür-
            parçalayan endo-nükleazlar vardır. Birçok nükleaz spesifik   leri) çoğalabilirler. Ayrıca tutunduğu konukçu hücre meta-
            olarak DNA ikili heliksine hücüm ederken diğerleri yalnız   bolizmasını kendine özgü maddeleri sentezletebilecek
            tek zincirli DNA molekülünü parçalayabilirler. Bu enzimler   biçimde etkilerler. Bu açıdan virüsler tutundukları organiz-
            yapı aydınlatma ve gen teknolojisi için önemlidir.   maya göre; bakteri virüsleri ( bakteriofajlar ) , bitkisel ve
            Genlerin tamamı yalnız proteinler için bilgi taşımaz. mRNA   hayvansal virüsler olmak üzere üç gruba ayrılırlar.
            ve tRNA nın zincir dizisi de DNA tarafından kodlanır. DNA   Virüslerin çoğalması  için  ilk  koşul hücreyi  tanıması  ve
            bir organizmanın yapısını ve fonksiyonunu bütünüyle   hücrenin içerisine girmesidir. Bazı virüsler sadece tek tür
            tanımlayan tüm genetik bilgiyi içerir. Genetik bilginin   konakçıda (insan, hayvan, insekt ve bitki) enfeksiyon yapar-
            aktarımından üç farklı işlem sorumludur:          ken, bazıları birden fazla türde (hem insan hem de hayvan)
                                                              enfeksiyon yapma özelliği taşırlar. Bazı virüslerin konakçı
            Replikasyon ( DNA’nın kendini eşlemesi )          hücre spektrumu genişken bazı virüsler konakçının tek tip

            Transkripsiyon ( RNA biyosentezi )                hücrelerini enfekte ederler. En basit hali ile virüs nükleik
                                                              asitleri daima ‘ Capsid ‘ adı verilen bir protein zarfı içinde
            Translasyon ( Protein biyosentezi )               bulunur. Capsid genellikle çok sayıda birbirinin aynı olan
                                                              ve ‘ Capsomer ‘ adı verilen alt birimlerden oluşur. Virüsler
            Replikasyon esnasında çift iplikli bir nükleik asit molekülü ,   zarflı veya zarfsız olabilirler. Zarf lipid ve protein yapıdadır.
            eş kopyalar verebilmek için birebir çoğaltılır. Bu işlem   Zarf lipidleri hücre kaynaklıdır. Zarf proteinleri ise virus
            genetik bilginin değişmeden korunarak sürekliliğini sağlar.   genomu kontrolünde sentezlenir. Zarftaki proteinlerden
            Transkripsiyon sırasında, bir gene karşılık gelen DNA   biri glikoprotein yapısında olup çıkıntı şeklindedir
            parçası okunarak tek iplikli bir RNA sekansı ile ifade edilir,   (Karlson, 1992).
            yani DNA baz dizisi RNA baz dizisine çevrilir. Bu RNA
            molekülü çekirdekten sitoplazmaya hareket eder ve
            ribozomlara bağlanır.  Protein biyosentezi için haberci-RNA
            ( mRNA) transkripsiyon adımı ile genin bir kopyası olarak
            hazırlanır. mRNA amino asit dizisi hakkındaki bilgiyi her biri
            bir kod oluşturan baz üçlü grupları şeklinde içerir.  Translas-
            yon sırasında RNA sekansı sitoplazmada, protein oluşturan
            aminoasit zincirine çevrilir. Aktive edilmiş amino asitler
            transfer-RNA (tRNA) aracılığı ile mRNA üzerindeki baz
            şifresi okunarak amino asit dizisine dönüştürülür.
            DNA’nın içerdiği bilgilerdeki değişmeler mutasyon olarak
            adlandırılır. Özellikle replikasyon sırasında parçaların bir
            kısmı kaydolmuş veya başka bir yere bağlanmış olabilir.
            Nokta mutasyonu olarak ifade edilen bir bazın değişmesi;   Şekil 6: Zarflı ve zarfsız virüs yapısı
            primer yapının, bunun sonucu olarak da bir proteinin   https://cdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=viroloji_ders_notu.pdf
            amino asit dizisine ait bilginin, değişmesine neden olur   Coronavirüsler de zarflı ve tek iplikli RNA virüsleridir, yani
            (Karlson P, 1992 ).                               genetik materyalleri bir RNA ipliğinden oluşur ve her viral
            DNA yalnız yüksek organizmalar ve bakterilerin değil   partikül bir  protein  zarfına  sarılıdır.  Bir coronavirüs  dört
            virüslerinde genetik materyalidir. Virüsler identik replikas-  yapısal proteinden  oluşur: Nükleokapsid, zarf, zar  ve
            yon ve mutasyon yeteneğine sahip 20-300 nm boyutunda   çubuksu çıkıntılar (dikenler). Nükleokapsid, zarf ve zar
            en küçük birimlerdir. Basit virüsler sadece nükleik asit ve   proteinleri tarafından oluşturulan küreye benzer bir yapının
            proteinden oluşurlar ve nükleo-proteid olarak bilinirler.   içinde, genetik materyali bulundurur. Dikensi çıkıntılar ise
            Yapısındaki  nükleik  aside  göre RNA-  virüsleri  ve DNA   virüsün enfekte edebileceği hücreleri belirler ve hücreler-
            virüsleri olarak incelenirler. DNA-virüsü açık veya halkalı   deki almaçlara bağlanır.
            formda kapalı, heliks şeklinde ikili zincir, RNA-virüsleri ise
            genellikle tek zincirli yapıdadır.



                                                                                             Şekil 7: Zarlı virüs yapısı
                                                                                             (Tübitak, 2020)


             Şekil 5:  Virüs Aileleri   (Tübitak, 2020)


             36
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43