Page 42 - İZMİR AKADEMİ DERGİSİ
P. 42
MAKALE
MAKALE
MATEMATİK ÖĞRENME
GÜÇLÜĞÜ (DİSKALKULİ)
NEDİR?
Arş. Gör. Sıla DOĞMAZ TUNALI *
Matematik, sayı kavramlarını anlamamızı ve hesaplamaları daha az bilişsel süreçlerin kullanıldığı söylenebilir. Tipik
gerçekleştirmemizi sağlayan günlük yaşam içerisinde gelişim gösteren çocukların yaklaşık %50’si üçüncü sınıf
birinci derecede öneme sahip bir beceridir. Zamanımızı ve düzeyinde otomatikleştirme becerisini kazanmaktadır.
parasal kaynaklarımızı bütçelemek, takvimleri okumak, bir İlkokulun ilk yıllarında temel aritmetik becerileri zihinsel
adres bulmak ve hatta bir tarifi takip etmek, temel aritme- enerjinin çoğunu almakta ve ilerleyen yıllarda otomatikleş-
tik becerilerimize olan bağımlılığımızın örnekleridir (Shalev, tirme becerisinin edinimi ile matematiğin diğer boyutlarına
2004). Günlük yaşam içerisinde bu becerileri aktif olarak yönelik kapasite kullanımı artmaktadır. Ancak matematik
kullanmakta zorlandığınızı hayal edebilir misiniz? Örneğin öğrenme güçlüğü olan çocuklarda otomatikleştirme bece-
markete gittiğinizde kasiyere ne kadar para vermeniz risi daha sonraki yıllarda geliştirilebilmektedir (Bender,
gerektiğini hesaplamada, tatlı pişirmek için gerekli olan 2009). Diskalkulisi olan çocukların aritmetik yeterlilik kazan-
ölçüleri ayarlamada veya günlük programınız içerinde mak için parmaklarını kullandığı bilinen bir durumdur
zamanı organize etmede sorun yaşadığınızı düşünebilirse (Fuson, 1988). Bu, parmak takımı ile numaralandırılacak
niz hayatınızın daha karmaşık hale geleceğini görebilirsiniz. nesne kümesi arasındaki eşlemeyi bağdaştırmayı içerir.
Matematik öğrenme güçlüğü (Diskalkuli) olan bireyler bu Parmakların temsil ettiği niceliklerin zihinsel temsili zayıfsa
tür durumları sık sık yaşamaktadır. Diskalkuli, normal ve veya sayı çokluklarını anlamada bir eksiklik var ise çocuğun
normalüstü zekâya, duygusal istikrara, eğitsel fırsatlara ve bilişsel gelişimi sayı çoklukları ile parmaklar arasındaki
motivasyona rağmen aritmetik becerilerin edinimini etkile- ilişkiyi kuramayabilir (Butterworth, 2018). Ayrıca bu çocuk-
yen netice olarak bireyin başarısının beklenen performans lar bir sayının büyüklüğünü ve diğer sayılara göre değerini
düzeyinin altında kalması olarak kendini gösteren özel bir sezgisel olarak kavrayamazlar.
öğrenme güçlüğü olarak tanımlanabilir (Butterworth, 2018; Matematik öğrenme güçlüğünü tanılamak için özel olarak
Price ve Ansari, 2013; von Aster ve Shalev, 2007). İlaveten tasarlanmış standart ölçekler mevcut değildir. Bu nedenle
matematiksel temel gerçekleri hatırlamada eksiklik, olgun- uzmanlar tarafından genellikle zeka ölçümleri (IQ) ile
laşmamış strateji kullanımı ve gelişmemiş bir sayı duyusu birlikte standartlaştırılmış başarı testleri kullanılır. Normal
bu çocuklarda yaygın olarak görülen özelliklerdir (Geary, ve üstü kabul edilen IQ puanı ile birlikte bir matematik
2004). Diskalkuliden etkilenen bireylerin yaklaşık olarak başarı testinde 20. veya 25. yüzdelik dilimden daha düşük
toplumun % 3-6’sını oluşturduğu düşünülmektedir (Kucian bir puan, diskalkuliyi teşhis etmek için tipik kriter olarak
ve von Aster, 2015; Price ve Ansari, 2013; Shalev, 2004). kabul edilebilir (Geary, Hamson ve Hoard, 2000;
Okuma, yazma becerilerinden farklı olarak çocukların Gross-Tsur, Manor ve Shalev, 1996). Ancak, beklenen
sayma, toplama, karşılaştırma, sıralama ve nicelikleri performanstan düşük matematik başarı puanı tek başına
anlama gibi aritmetik becerileri edinme konusunda doğuş- diskalkulinin varlığını göstermez. Bu durum, standartlaştı-
tan gelen bir eğilimleri vardır. Yapılan ilk araştırmalar ile rılmış başarı testlerinin doğasından ve diskalkulili çocukla-
diskalkulisi olan çocukların farklı formatlarda sunulan aynı rın genellikle oldukça spesifik hafıza problemlerine veya
rakamların temsil ettiği niceliğin özdeşliğine karar vermek- bilişsel eksikliklere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır.
te zorlandıkları belirtilmiştir (Koontz, 1996).Bu, diskalkulisi Standartlaştırılmış başarı testleri, çok çeşitli aritmetik ve
olan çocuklarda, tipik gelişim gösteren akranlarında matematiksel konuları örneklemektedir, ancak diskalkulili
olduğu gibi sayısal büyüklük bilgisinin otomatik olarak çocuklar bu alanların bazılarında ciddi eksiklikler gösterir-
etkinleştirilmediğini düşündürmektedir. ken bazılarında ortalama veya daha iyi yeterliliklere sahip
Otomatikleştirme kavramı, çocukların temel aritmetik olabilmektedir. Bu farklı yetkinlikleri değerlendiren madde
işlemlerini yanıtlama sürelerini belirtmek amacıyla kullanıl- ler arasında ortalama almanın sonucu olarak diskalkulili
maktadır. Çocuklar sayı hesaplarını öğrenmeye başladıkla- çocukların bazı alanlarda yetkinliklerini olduğundan fazla,
rında parmak hesabından veya fişlerden destek almaktadır. diğerlerinde ise olduğundan az tahmin eden bir perfor-
Bir süre sonra tekrarlanan kullanımlar ve sonuçların hatırla- mans düzeyi ortaya çıkar (Geary, 2004).
narak söylenmesi sonucu işlemlerin otomatikleştiği ve
* Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
40