Page 50 - İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ E-DERGİ SAYI:1
P. 50

İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ                                         SAYI: 1


                     “Çocuğa abartılı güven ve narsisizm aşılamayın”

                     “Sen herkesten üstünsün” diyerek, kızlarınıza prenses, oğullarınıza prens muamelesi yapmayın.
               Çocuklar okulda da aynı beklentide olacak ancak okulda eşitlikçi” yaklaşım ile karşılanacaktır. Aynı
               muameleyi okulda görmesi mümkün olmadığı için bu “eşitlikçi” yaklaşım prenses veya prens olarak
               büyüyen çocukları mutsuz edecektir.

                     Yapılan  araştırmalar,  ailelerin  çocuklarına  sürekli  olarak  sen  herkesten  üstünsün  gibi  övmek
               onlarda özgüven sorunu yaşamalarına neden olabileceğini göstermektedir. Araştırmacılar tarafından,
               ebeveynleri  tarafından  sürekli  özel  oldukları  söylenilen  çocukların  narsist  olma  ihtimalinin  daha
               yüksek  olduğu  ve  bu  durumun  hem  çocuklar  hem  de  toplumlar  için  iyi  bir  durum  olmadığını
               belirtilmektedir.

                     Ayrıca, okulun ilk günü tüm akrabaları toplayıp okula gitmeyin, bu da bir nevi prenses/prens
               yaklaşımıdır. Destek olmak adına sadece anne ve babanın bulunması yeterlidir.

                     “Öğretmen ile iletişimde olun”

                     Öğretmenle onu sıkboğaz etmeyecek şekilde- iletişimde olun. Öğretmene de her türlü olumlu
               ya  da  olumsuz  durumu  size  anlatabileceği  mesajı  verin.  Okul  yönetimi  tarafından  düzenlenen  veli
               toplantılarına mutlaka katılın. Ancak sürekli okula giderek ya da telefon ederek öğretmeni sıkboğaz
               etmeyin.

                     Öğretmenden  telefonla  bilgi  almak  istiyorsanız  lütfen  aradığınız  saate  dikkat  edin.  Belli  bir
               saatten  sonra  gelen  aramalar  rahatsız  edici  olacaktır.  Unutmayın  öğretmenlerin  de  dinlenmeye
               ihtiyacı ve aile yaşamları var.
                     “Görüşme için randevu alın veya görüşme için belirtilen saatlerde gidin”

                     Öğretmenle görüşmeye “çat kapı” gitmeyin, randevu alın lütfen. Zira öğretmenler -varsa şayet-
               boş  derslerinde  de,  okul-öğrenci-evrak  işleriyle  uğraşırlar.  Öğretmenle  görüşmek  için  randevu
               almışsanız, lütfen randevu saatine uyun. Olur da bir aksilik çıkmışsa ve randevuya gidemeyecekseniz,
               mutlaka öğretmeni/okulu bu durumdan haberdar edin.
                     “Kendi sorumluluklarınızı öğretmene yüklemeyin”

                     “Hiç uğraşamam, ayakkabı bağlamayı da okulda öğretsinler!”

                     Çocuğun,  dişlerini  fırçalamak,  temizliğini  yapmak,  ayakkabı  bağcıklarını  bağlamak,  tuvalet
               ihtiyacını gidermek gibi aile içinde kazanması gereken davranışları okulda kazanması gerekiyormuş
               gibi algılamayın. Çocuğunuz okula başlamış olabilir ama davranışların sorumluluğu sizin üzerinizdedir.

                     “Çocuğunuz okulla ilgili konuşmuyor olabilir”
                     Eğer  bebekliğinden  itibaren  sağlıklı  bir  iletişim  kurmuşsanız  ve  kurduğunuz  bu  iletişime
               güveniyorsanız, ortada sizi ya da çocuğunuzu sıkıntıya sokacak bir durum yok demektir.

                     Anlatmaması, şu durumlardan birisine işaret olabilir:

                     1- Karşılaştığı sorunları kendisi çözebiliyor, size ihtiyaç duymuyor olabilir,
                     2- Karşılaştığı sorunları öğretmeniyle işbirliği içinde çözüyor olabilir (gün içinde yaşanan sorun,
               en iyi “o an” çözülür),







                                                           50
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55