Page 46 - İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ E-DERGİ SAYI:1
P. 46
İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ SAYI: 1
OKULA UYUM VE ALIŞMA DÖNEMİ
Okula alışma dönemi, genellikle her iki tarafın da birbirinden ayrılmakta zorlandığı, dolayısıyla
ebeveynler ve çocuklar için en zor dönemdir. Genellikle zorlanan taraf ebeveyn tarafıdır. Çocukların
okula uyumu daha kolay olmakla beraber, okula uyum konusunu uyumsuzluğa/fobiye
dönüştürmemeye dikkat edilmeli, çocuğa çok hassas yaklaşılmalıdır. Evden ayrılma ve uyum dönemi
çocuğun okuldaki öğretmenine güven duymasına kadar sürecektir ve bunun için yeterli süre çocuktan
çocuğa değişmektedir.
Alıştırma dönemi okul öncesi yılların en önemli dönemlerindendir. Buradaki hatalı yaklaşımlar
okul korkusu, terkedilme korkusu yaşatarak; tüm akademik hayatına yansıyabilecek olan “okul
fobisini” geliştirebilir. Bu dönemde çocukların okula giderken ağlamamasından öte, okul ve okuldaki
yeni tanıdığı arkadaşları ve öğretmenleri sevdirme çabası ve çocuğun güveninin kazanılması esastır.
Okula başlama, çocuklar kadar ebeveynler için de heyecan vericidir. Çocuğunuzun okula
başladığı günlerde tüm aileyi saran bu heyecanın yanı sıra endişe verici düşünce ve duygulara da
sahip olabilirsiniz. Bu düşünce ve duyguları, çocuğu eğitim yaşantısına adım atan çoğu ebeveyn
hissetmektedir. Çünkü çocuğunuzu ve sizi alışmanız gereken yeni bir sistem, yeni bir sosyal ortam
hatta hayatınızda yapmanız gereken yeni düzenlemeler bekler. Bu dönemi daha rahat ve keyifli
geçirmenize yardımcı olabilmek için uyum programları düzenlenmektedir.
OKUL ÇAĞI
Okul çağı, çocuğun aile yuvasından çıkıp dış dünyaya açıldığı ve toplumsal çevreye katıldığı
dönemdir. Çocuk için okula başlamak, yaşamındaki önemli olaylardan biridir.
Okul yaşamının başlaması ile birlikte çocuk, o zamana kadar bulunduğu sosyal ortamdan çıkıp
yeni bir çevreye uyum sağlamaya çalışmaktadır. Kendisinden istenilenleri yapabilmeyi ve verilen
sorumlulukları yerine getirebilmeyi içeren bir sürece girer. Bu yeni çevrenin uyulması gereken
kuralları, farklı özelliklere sahip öğretmen ve sınıf arkadaşları, başarmak zorunda olduğu öğrenim
görevleri bulunmaktadır. Çocukların bu süreci sağlıklı şekilde geçirebilmesinde, ilkokulun onlar için
anlamlı, mutlu ve yaratıcı deneyimlerle dolu bir yer hâline getirilmesinde ebeveynlerin ve
öğretmenlerin işbirliği gerekir.
ANNE - BABA TUTUMU NASIL OLMALIDIR
Okulun ilk günü okula yönelik tutumlarda öğrenciler arasında bireysel farklılıklar
gözlenmektedir. Kimi çocuk daha istekli ve ilgili olurken, kimi çocuk daha temkinli ve kaygılı
davranabilir. Bundan dolayı sınıf ortamında ağlayan birkaç çocuk her zaman olabilir. Bu kaygılanmayı
gerektirmeyen, doğal bir durumdur.
Çocuğunuza daha sonra hayal kırıklığına uğramaması için okulun her zaman çok eğlenceli ve
çok mutlu bir ortam olacağı garantisini vermeyin, çünkü bazen zorlandığı, sıkıldığı ve yorulduğu
zamanlar da olabilir.
Okul ve öğretmeni ile işbirliği içinde olmanız ve öğretmenine güven duyduğunuzu
hissettirmeniz çocuğunuzun okula ve öğretmenine karşı güven duygusunu destekleyecektir.
Öğretmenin rolünü çocuğun benimseyebilmesi için doğru tanımlanması gerekmektedir (Abla,
teyze vb. ifadelerden kaçının).
46