Page 78 - İZMİR AKADEMİ DERGİSİ
P. 78

MAKALE






            MAKALE                                            lerle yaptığı araştırmanın sonucunu bunu kanıtlar nitelikte-
                                                              dir. “ Bebekler yedi aylıkken yani hâlâ “dünya vatandaşı”
                                                              iken, İngilizcedeki “r” ve “l” seslerini hiç zorlanmadan ayırt
                                                              edebilmişlerdir. Ancak bundan tam üç ay sonra bu yetenek
            YABANCI DİL OLARAK                                kaybolmuştur. Aynı durum Amerikalı bebeklerle farklı
                                                              sesler  kullanarak  yaptığı  araştırmada  da  ortaya  çıkmıştır.
            TÜRKÇENİN ÖĞRETİMİ                                Her iki araştırmada da beyin yakın zamanda azalacak olan
                                                              nöraplastisitenin farkındadır ve kendini ihtiyaç duyacağını
                                                              düşündüğü dilin seslerini öğrenmeye adar, ihtiyacı olmaya-
            Dr. Selma ISLIOĞLU VAZGEÇTİ *                     cağını düşündüğü bir dil için nöronlarını harcamayı redde-
                                                              der” (Suskınd, 2019).   Böylece kişinin hem ana dil edinimi
                                                              hem de ileride edineceği yabancı dil öğrenim süreci
            Ana Dil ve Yabancı Dil Edinimi                    şekillenmiş olur. Bebeklik döneminden ayrışmaya başlayan
                                                              ana dil öğretimi ile bir dilin yabancı dil olarak öğretilmesi
            Dil öğrenimi bir dilin ana dil ve yabancı dil öğrenimi olarak   öğrenim ortamları, öğrenme ihtiyaçları, kullanılan yöntem
            iki şeklinde ele alınabilir.  Yabancı dil kişinin ana dili dışında   ve teknikler, öğrenen ihtiyaçları, nedensellik, işleyiş gibi
            öğrendiği dildir. Ana dili bir edinimdir, doğuştan itibaren   birçok konuda farklılıklar göstermektedir.
            ait olduğu toplumun bir parçası olarak çocuk doğup, büyü-
            düğü çevrede konuşulan dili özel bir çaba göstermeksizin   Ana dil eğitiminin, çocuğa yeni bir dil öğretmeninin olma-
            edinir. İşte bu dile ana dili denir ki birey henüz daha   dığını, konuşulan dil üzerine çeşitli becerilerin kazandırıldı-
            doğmadan anne karnındaki 6. ayında ebeveynlerin sesini   ğı ve bireyin bu alanda bilinçlendirildiğini belirten Göğüş
            tanımaya başlar. Bir bebek doğduğunda 100 milyar nörona   (1983) bu eğitimle kişide amaçlananları şöyle özetler:
            sahiptir. Doğumdan yaklaşık üç yaşına kadar her saniye   Anlam ve duyguya göre vurgulayarak doğru ve düzgün
            beyin  tarafından  700  ile  1000  nöron  arasında bağlantı   okuma, dinlediğini doğru ve tam anlama, doğru konuşup
            oluşturulur. Sonuçta ortaya çıkan inanılmaz ve son derece   doğru yazma, yeterli bir söz dağarcığı kazanma, dil kuralla-
            karmaşık devre bellek, duygu, davranış, motor beceriler ve   rını uygulayıp öğrenmeye çalışma, okuduğu yazı ve yapıt-
            elbette dil dâhil tüm beyin fonksiyonlarımızı etkileyen bir   lardan zevk alma, doğru düşünme-kişilik geliştirme, toplu-
            beyin mimarisi gerçekleşir (Suskınd, 2019: 69). 0-3 yaş   ma uyabilme becerisi kazandırma, Türk ve Dünya kültürünü
            arasındaki çoğu çocuk ana dilini konuşmaya başlar ve bu   kazanma.
            onlar için çok değildir. Çünkü ilk kelimesini söyleyememiş   Yabancı dil öğrenimi de en az ana dil eğitimi kadar önemli
            bebeklerin beyin görüntüleri, kullandıkları dilin kelimelerini   ve ciddiye alınması gereken bir süreçtir. Plansız ve
            ifade etmek için gerekli hareketleri zihinsel olarak kafaların-  programsız yapılacak bir öğretim bireyin öğrenilecek dile
            da prova ettiklerini ortaya koymuştur. Bir bebeğin geliş   ve o dilin ifade ettiği kültüre karşı ön yargı oluşturmasına
            mekte olan beyni başlangıçta duyduğu belirli ses ve   sebep olur. Senemoğlu (1983) yapılacak bir yabancı dil
            kalıpları inanılmaz bir biçimde sayısallaştırmaya başlar,   öğretiminin başarılı olmasını şu koşullara bağlar:
            kelimenin ne anlama geldiğine bakılmaksızın duyduğu   a- Söz konusu dili öğrenecek topluluğun ana dili, ekinsel
            seslerin frekansını hesaplar. Hâkim olan sesler beyin   özellikleri, yaş ortalamasını göz önüne alarak öğretimi
            tarafından tutulur ve sonunda bireysel sözcük haline   planlamak
            gelerek bebeğin ana dilini oluşturur (Suskınd, 2019).
                                                              b- Öğretilecek yabancı dilin hangi bildirişim durumlarında
            Birey bu süreçte doğal olarak kullandığı bu dilin kuralların-  kullanıldığını, sözcük ve tümce yapıları ile hangi yörenin
            dan habersizdir. Okul öncesinden başlayarak sırayla ilköğ-  hangi yaştan kişilerin söyleyiş ve söz dizim özelliklerinin
            retim, ortaöğretim ve yükseköğretim çağına gelen birey   aktarılması gerektiği, bu çalışmaların nerede yapılacağını,
            başlangıçta doğal yollarla öğrendiği, kendini ifade ettiği   yabancı dil öğrenecek kişilerin neden böyle bir çalışmaya
            ve  dünyayı anlamlandırdığı dilin  sistematik  özelliklerini   girişmek istediklerini, yabancı dili nerede kullanacaklarını
            bilinçli olarak ihtiyacına yönelik bir tutumla değerlendire-  belirlemek, ancak tüm bunlardan sonra yabancı dilin nasıl
            rek dil öğrenme sürecini şekillendirir. Ana dil öğrenimi bu   öğretileceğini saptamak
            aşamada bireyleri zorlamasa da ana dil dışındaki bir dilin
            yani yabancı dilin öğrenilmesi bireyleri zorlamaya başlaya-  Yabancı dil öğrenen kişinin dil becerilerini sınıf ve hayat
            caktır. Çünkü bilişsel gelişimimizi, hafıza oluşumunu, yaratı-  ortamında edindiğini belirten Derjaj (2005) yabancı dil
            cılığımızı, kişilik oluşumumuzu, ruh halimizi ve öğrenme   öğrenme süreçlerini; dil yapısını öğrenme, dil becerilerini
            becerilerimizi şekillendiren; doğumdan sonraki 2-3 yılda   kazanma, amaç dilin kültürel öğelerini tanıma, dilin farklı
            en yüksek sayıya ulaşan nöron ve sinaptik bağlantıların   toplumsal ortamlarda nasıl kullanıldığı bilgisini edinme, o
            bazıları tıpkı dağınık bir çalıyı budar gibi budanır ve   dilin yapı ve beceri bilgileriyle birlikte toplumsal kullanımı-
            yeniden biçimlenir (Erdoğan, 2021). Sinaptik budama da   nı da birleştirerek  iletişim kurma şeklinde özetler. Barın
            denilen bu kavramda en çok kullanılan, işimize yarayan   (2004) yabancılara Türkçe öğretimindeki temel ilkeleri şu
            nöron ve sinaps ağları korunup daha da güçlenirken   şekilde belirtir: dil öğretimin planlanması, dört temel bece-
            kullanmadığımız nöron ve sinaps ağları kırpılır ki bu durum   riyi dikkate alma, basitten karmaşığa, somuttan soyuta
            en çok 2 ile 10 yaş aralığında yaşanır.  Ergenlikte sinaptik   gitme, tek seferde tek yapıyı sunma, verilerin bilgi ve
            budama azalır ve  20’li yaşların sonunda durur. Bu durum   örneklerin hayata uygunluğu, öğrencileri aktif kılma, birey-
            özellikle belirli bir yaştan sonra yabancı dil edinmek isteyen   sel farklılıkları dikkate alma, görme ve işitmeye dayalı
            bireyi oldukça etkileyecektir. Patrica Kuhl’un Japon bebek-  araçlardan yararlanma.
             76                                                                            * Menemen, Şehit Kemal Ortaokulu
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83