Page 22 - İZMİR AKADEMİ DERGİSİ
P. 22

RÖPORTAJ















            — Köşe yazılarınızda ve konuşmalarınızda her çocuğun   dayandırdınız. Peki dezavantajlı durumda olan ve başa-
            birbirinden farklı olduğunu ifade ediyorsunuz. Bu   rısı düşük olan öğrencilerimiz bu otokontrolü nasıl
            doğrultuda çocuğu tanıma ile ilgili en etkili yöntem   sağlayacaklar? Bu konuda öğrenci, veli ve öğretmenleri-
            sizce nedir? Çocuk yetiştirmenin püf noktaları var   mize neler önerebilirsiniz?
            mıdır? En çok nelere dikkat edilmelidir? Kısaca açıklaya-
            bilir misiniz?                                    Otokontrol çok derin bir konu. Kimlerin otokontrolü yüksek
                                                              diye baktığımızda, güvenli bağlanması yüksek olan bireyle-
            Burada çocuğu tanımanın en iyi yolu, ikinci kitabımda da   rin otokontrolü daha yüksek. Yani o zaman çocuğa
            bahsettiğim gibi sohbet etmek. Sohbet ederken, çocuk iç   otokontrolü öğretmeye gerek bile yok. Annesi ve babasıy-
            dünyasını bize anlatıyor zaten. Çocukları tanımanın en iyi   la güçlü ilişkileri olan çocuğun otokontrolü daha yüksek. O
            yolu onlarla sohbet etmek. Sohbet etmek için aslında farklı   zaman öncelikle çocukla ilişkimizi güçlendireceğiz. İkinci
            yöntemlere ve tekniklere gerek yok. Eğer çocuğunuz   olarak, otokontrol bir kas aslında, bu kas da çalıştırıldıkça
            kendisinin dinlenildiğini hissederse zaten gelip konuşuyor,   işleniyor. O zaman sizin otokontrolünüzü güçlendirebilme-
            anlatıyor. Çocuk dinlenilmediğini düşündüğü an konuşma-  niz için, o kası çalıştırabilmeniz için bir alana inmeniz
            yı bırakıyor. O zaman bizim yapmamız gereken çocuğumu-  gerekiyor. O alanda  uzun süre kalmanız  neye bağlı? İç
            zu dinlemek. Zaten çocuk iç dünyasını anlatıyor. Artık   motivasyona bağlı. Mesela benim iç motivasyonum yoksa,
            günümüzde maalesef çocukların kendisini ifade etme gücü   piyano çalmayı sevmiyorsam ve biri beni zorla piyanonun
            inanılmaz azaldı. Mesela çocuğa “Okulu seviyor musun?”   başına oturtuyorsa otuz dakika içinde kalkarım. Otuz
            diye soruyorum, “Evet” diyor. “Neyi seviyorsun?” diye   dakika oturuyorsam otokontrol geliştiremem. Diyelim ki
            soruyorum, “İşte öğretmenlerimi, arkadaşlarımı..” diyor.   dört saat oturmam lazım, dört saat oturmam için de onu
            “Arkadaşlarınla ilgili neyi seviyorsun?” diye sorduğumda,   sevmem lazım. O zaman ikinci unsur da iç motivasyon. İç
            “Bilmem!” diye cevap veriyor. Ben çok fazla yaşıyorum bu   motivasyonun yüksek olması lazım. Üçüncü de, otokontrol
            durumu. Onun için çocuklara sohbet şansı verilmesi ve   aslında bir duygu kontrolüdür de. Yani sıkıldığınızda
            dinlenilmesi, çocukların yeteneklerini keşfetmek için de   duygularınızı yönetmeniz lazım, öfkelendiğinizde öfkenizi
            farklı ortamlara girmesini sağlayıp çocuğu gözlemlemek   yönetmeniz lazım. Mesela çalışırken aklınıza bir şey geldi,
            yapabileceğimiz şeyler arasında.                  kaygılandınız. O zaman motive olamazsınız değil mi?
                                                              Aslında çocuklara duygu kontrolünü öğrettiğimiz zaman
            — Sınıf içinde öğrencilerin farklı öğrenme stilleri bulun-  bunları öğretiyoruz.
            ması sebebi ile her öğrenciye ulaşabilmek adına öğret-
            menlerimiz de benzer stratejiler mi izlemeli? Öğretmen-  — Pandemi döneminde hayatımıza giren uzaktan eğitim
            lerimize bunlara ek olarak neler önerebilirsiniz?  sisteminin gelecekte eğitim anlayışındaki yeri sizce nasıl
                                                              olacaktır? Eğitsel veri madenciliği hakkında ne düşünü-
            Şöyle ki anlatım temelliyse ders yani öğretmen sınıfta   yorsunuz?
            tahtaya çıkıp ders anlatıyorsa burada farklı öğrenme
            stillerini göz önünde bulundurmak imkansız. Bunun olabil-  Bence online eğitim dünyanın her yerinde her zaman vardı.
            mesi için öğretmenin öğrenmeyi çocuğa devretmesi lazım.   Ama bizim ülkemiz, bu konuda hem kolektif bir kültürümü-
            Onun için de dersi, kavramlar üzerinden işlemesi lazım. Bir   zün olması hem de hiyerarşik bir kültürümüzün olması
            başkenti başkent yapan temel özellikler dedik ya bunun   sonucu genellikle şöyle ifade edilerek anlatılırdı; “dokuna-
            gibi… Çocuğa diyebiliriz ki “ Beslenme ile iklim arasında   caksın, insana dokunacaksın”. Bu şekildeki kültürel anlayış,
            nasıl bir ilişki olabilir sence?”. Çocuk bu soruyu yanıtlaya-  bizim buna erişimimizi engelliyordu. Ve bizim aslında bunu
            bilmek için kendi deneyini ya da kendi araştırmasını yapar.   aşmamız gerekiyordu. Mecburen bunu aşmak zorunda
            İşte burada çocuğa bıraktığımız an, çocuk kendi stiline   kaldık. Bu anlamda ben bu durumun çok çok iyi olduğunu
            göre yapmaya başlar artık. Bir tanesi belki bunu araştırdık-  düşünüyorum. Çünkü dünya bu yönde ilerliyor. Ben
            tan sonra görsel ifade etmek ister, bazısı yazılı ifade etmek   mesela şimdi kendimi kapatıp evden çıkmadan bir yılda ya
            ister, bazıları bunu deneyle yapar… yani artık öğrenme   da iki yılda istediğim çoğu konuda uzman olarak çıkabilirim
            sorumluluğunu  çocuğa  devrettiğimiz an bunlar devreye   artık. Eğitim bu anlamda dünyanın her yerinde çoğu
            girer. Yoksa çok zor.                             zaman  açık.  Bu  anlamda  gelecekte  bunun  öneminin
                                                              artacağını düşünüyorum. Bu konuya adapte olmak zorun-
            — Konuk olduğunuz bir TV programında cep telefonu-  da kaldık ve bunu da olumlu olarak görüyorum.  Veri
            nun çocukların derslerine yaptığı olumsuz etkileri anla-   madenciliği konusu da çok önemli. Neden önemli? Çünkü
            tırken kendi ürettiğiniz bir hipoteze dayanarak başarısız   belirli örüntüler var ve bu örüntüler çoğu zaman gizli. Bu
            öğrencilerin başarılı öğrencilere göre daha olumsuz   örüntüleri bilmek çok önemli.Mesela diyelim ki 3 yaşında
            etkilendiğini ifade etmiştiniz. Bu savı da başarılı öğren-  bir çocuk tırnağını yiyor. Sonra da bu tür çocuklar 6 yaşında
            cilerin bir şekilde otokontrol sağlayabildiği gözleminize   da altını ıslatıyor. Bunların arasında bir ilişki  olduğunu var


             20
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27