Page 53 - ÖZ BAKIŞ - İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi

Karşılaştığı herhangi bir durumda, çocuğun

duygularını fark etmesi için ona duygusunu sesli
söylemek bazı kişiler için endişe verici olabilir.
Çünkü o zaman çocuğun olumsuz tepkisinin
artacağını düşünebilirler. Oysa asıl çocuğun
duygularını kabul etmemek, zorlu durumlarla
baş etmesini çok daha fazla zorlaştırır. Örneğin;
“ Anne odama gitmeye korkuyorum” diyen
çocuğa “ Korkacak bir şey yok ya da Bunda
korkacak ne var?” gibi tepkiler verildiğinde,

çocuk duygusunun hafife alındığını ve Duygu düzenleme çalışmaları yaparken, yol
önemsenmediğini düşünür. Bu duygusu gösterici etkinlik kitaplarından ve çocuk
önemsenmediğinde ya da duygusunun kitaplarından yararlanmak, çocuğun içinde
reddedildiği durumlarda çocuk kendini yalnız bulunduğu döneme uygun filmler izlemek ve bu
hisseder ve kabul görmediği için bu duygusuyla filmlerdeki rollerin neler hissettiği ile ilgili
baş etmek için çabalamaz. Bazen de çocuğun bir sohbet etmek, fiziksel egzersizler yaparak
an önce iyi hissetmesini sağlamak amacıyla olumlu ve olumsuz duyguların bedenine nasıl
önerilerde bulunulur. Örneğin; sınıf arkadaşının yansıdığını, bu duyguları bedeninde nerelerinde
kendisiyle oynamadığını söyleyen çocuğa “ Sen hissettiğini anlaması sağlamak, sosyo-kültürel
de başka arkadaşlar bulursun ya da sen de aktivitelerden faydalanarak duygularını ifade
onunla oynama o zaman” denildiğinde, çocuğun etmesi için güvenli alanlar sunmak, temel
duygusu görmezden gelinmiş olur. Bunun yerine duygular dışında bir çok farklı duyguyu

“ Çok üzgün görünüyorsun ya da Seninle tanımasını sağlamak için görsellerden
oynayacağını düşünüyordun ve hayal kırıklığına faydalanmak da etkili yöntemlerdendir.
uğradın” diyerek hissettiği duyguyu Çocuğumuza bu beceriyi kazandırmak için özel
normalleştirmek gerekir. Çocuğun duygusundan zaman ayırmak gerekir ve unutmamak gerekir ki
tam olarak emin olunmadığı durumlarda ise “ duygularını tanıyan, kabul eden ve ifade
Arkadaşın seninle oynamadığında ne hissettin?” edebilen çocuklar kendine güvenen, ne
gibi sorularla duygusunu bulmasına yardımcı istediğini bile ve kararlarının sorumluluğunu
olmak çok daha etkili bir yöntemdir. alabilen yetişkinlere dönüşeceklerdir.

KAYNAKÇA

1. Filliozat, I. (2016). Çocuğun Duygusal Dünyası. İstanbul: Pegasus.
2. Goleman, D. (2019). Duygusal Zeka Neden IQ'dan Daha Önemlidir? (K. P. Yüksel, Çev.) Varlık/Bilim.

3. Yaman, B. (2018). Ebeveyn Tutumlarının Çocukların Mizaç Özellikleri Ve Duygu Düzenleme Becerileri Üzerindeki Rolü. (Yüksek
Lisans Tezi), Işık Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,.

l 53
Özel Eğitim ve Rehberlik Dergisi