Page 30 - Dergi Tek Parça
P. 30
İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ SAYI: 5
Öğrenmede Oyunun Yeri
Oyun çocuğun fikir ve karakterini güçlendiren, kendi ifade etti-
ği, yeteneklerini fark ettiği, yaratıcılığını kullanabildiği, dil, zihin,
sosyal duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği, ona neşe
ve haz veren vücut gelişiminde önemli rol oynayan içgüdüsel
hareketlerdir. Oyun doğumdan itibaren başlayan insanın yaşa-
mı boyunca devam eden, amaçlı bazen amaçsız şekille gerçek-
leştirebilen etkinliklerdir (Öncü ve Özbay, 2006, s.9). Oyun oy-
namak, ilköğretim çağındaki çocukların temel ihtiyaçlarından
biridir. Çocuklar oyun içinde oynadıkları rollerin aracılığıyla ge-
lecek yaşamları için deneyim kazanırlar. İçeriğinde ne olursa
olsun oyun her insanın vazgeçilmezidir.
Çocuğun zekâsı, kişiliği ve becerileri oyun oynayarak gelişir. Oyun birçok bilim adamına göre göre çocuğu ta-
nımada ve tahlil etmede en iyi yoldur. Oyun çocuğun doğal öğrenme ortamıdır. Öğrendiklerini, gördüklerini,
çocuk oyun anında dener ve pekiştirir. Sorumluluk almayı ve işbirliği içinde paylaşmayı öğrenir. Duygularını ve
becerilerini geliştirir. Oyun, çocuğun kendini ifade edebildiği en kolay ve anlamlı yoldur. Çevresini araştırma,
objeleri tanıma ve problem çözme imkânı sağlar. Toplu yaşam kurallarını öğrenir. Çocuk bu doğal ortamda
yaratıcılık becerisini sonuna kadar kullanıp geliştirebilir.
Çocukta duygusal yapı bedensel ve zihinsel gelişimine paralel olarak gelişir. Çocuğun duygusal gelişimini en
çok yakın çevresindeki insanlarla, anne, baba, öğretmenleriyle olan ilişkileri etkiler. Onlarla olan ilişkileri kişili-
ği üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler bırakır. Anne, baba ve öğretmen tarafından sevilmediğini ve isten-
mediğini ya da tam tersine aşırı korunduğunu, baskı altında olduğunu hisseden çocuk olumsuz yönde etkile-
nir. Korkak, güvensiz, kuşkucu ve kaygılı bir kişilik sergiler. Oysa aile içerisinde mutlu sevildiğini hisseden, ol-
duğu gibi kabul edilen bir çocuk sevmeyi, paylaşmayı bilen, kendine güvenen, mutlu bir kişiliğe doğru bir ge-
lişme içerisinde olacaktır (Tuncor,2000, s.5).
Oyun gerçek bir eğitim aracıdır. Tüm dünyada temel eğitimin vazgeçilmez bir öğesi olan oyunla eğitim, öğret-
menlerin eğitimin hedeflerine ulaşması için kullandıkları araçlardan sadece bir tanesi olmasına rağmen en
etkilisidir. Günümüzde oyunla eğitim yetişmekte olan nesillerin temel kaynağı olan insanın fiziksel, zihinsel,
duygusal ve sosyal gelişimini amaç edinen, genel eğitimin tamamlayıcısı ve bir parçasıdır.
Çocuk oyunları, çocuğun eğitimde ve kişiliğinin gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Oyun bir grup çalışma-
sıdır ve kendine özgü kuralları vardır. Bu kurallara uymayanlar oyun dışında kalırlar. Bütün çocuklar kurallara
uymayanlarla oyun oynamak istemezler ve onları oyun dışı bırakırlar. Böylelikle cezalandırılmış olurlar. Hiçbir
çocuk bu duruma düşmek istemez. Oyunun bu niteliği çocuklara kurallara uymayı öğretir. Çocuk bu şekilde
toplumla uyumlu hale gelir. Çocuklar oyun içerisinde başkalarının haklarına saygı göstermek, mağlubiyeti ka-
bullenmek zorundadır. Aksi halde yine oyun dışı kalırlar. Böylelikle, başkalarına saygıyı ve kabullenmeyi öğre-
nirler. Bu da toplum hayatında oldukça önemlidir ve oyun içerisinde öğrenilir (Hazar,1996,s.9-14). Hemen
hemen tüm oyunlarda çocuğun sosyal açıdan gelişimine faydası olabilecek davranışlar bulunur. Birbirini tanı-
mayan çocuklar oyun ortamında bir araya gelip kaynaşırlar. Çünkü oyun onların en doğal anlaşma ortamıdır.
27