Page 31 - Dergi Tek Parça
P. 31

İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ                                                                                            SAYI: 5




             Çocuğun aile içinde aldığı eğitim, oyunlardaki davranışında etkili olur. Ebeveynleri tarafından çocukların her

             istediklerinin yerine getirilmesi, çocukları bencilliğe sevk eder ve paylaşma duygusunu yitirirler. Kendi yaşıt-
             larıyla oynama imkânı bulamayan çocuklarda bu durum sıkça gözlemlenmektedir. Kendi hakkını korumak,
             başkalarının hakkını gözetmek, işbirliği ve paylaşma evde değil ancak oyun ilişkilerinde kazanılan toplumsal
             özelliklerdir. Bu nedenle eğitici bir işlevi vardır (Seyrek,2000,s.3,8-10).


             Çocukların öğrenmeyle ilgili tutumları, kendileriyle ve becerileriyle ilgili inançları, öz-yeterlilik algıları hem
             öğrenmelerini hem de başarılarını doğrudan etkilemektedir. Öğrencilerin özgüvenlerini desteklemenin öne-
             minin farkında olarak öğretmen ve okul yöneticilerinin, yanlışlara odaklanmak yerine olumlu işlere odaklan-
             ması öğrencilerin okul içi eğitsel aktiveleri sahiplenmesinde destekleyici olacaktır. Öğretmen okul ortamın-
             da ne kadar bilinçli yaklaşır, adalete dayalı bir eşitlik ortamı yaratır ve kendisi de rol model olursa, yargılar-

             dan uzak, farklılıklara saygı duyan ve herkesi ‘’önce insan olarak ‘’ değerlendiren nesiller yetişir.  Bu amaçla
             öğrenciler ile olumlu iletişim kurma, beklenen davranışları öğrenebilecekleri ortamları yaratmaya ve farkın-
             dalıklarını  geliştirmeye  öncelik  verilmelidir.  Öğrencilerde  istenilmeyen  davranışları  geleneksel  metotlarla
             çözmek  ve  yaptırıma  dayalı  yöntemler  uygulamak  yerine  öğretmenlerimizin  olumlu  bir  öğrenme  ortamı
             oluşturmaları tüm öğrencilerin kabul görme, sosyal, duygusal ve fiziksel güvenlik ihtiyaçlarını karşılayarak
             kalıcı öğrenmeye yardımcı olacaktır. Eğitimde bireysel ve grup farklılıkları göz önüne alınarak öyküler ve
             oyunların kullanılması gibi yöntemlerle mutlu öğrenme sağlanabilir.
             Olumlu duygular ile deneyimlenen çalışmalar kalıcı olur, zor kavramalar oyunla bulaşarak daha kolay anlaşı-
             lır. Oyunla eğitimde çocuk, yaparak ve yaşayarak öğrenir. Bütün duygularını kullanır. Duygularını ifade ede-
             bilme ortamı bulur.

             Oyun bir eğitim malzemesi olarak kullanmak hem eğitim ortamını zenginleştirir hem de eğitimcinin öğrenci-

             ye ulaşmasını kolaylaştırır. Öğretmen ve öğrencinin yapılan etkinlikten keyif alması öğrenmenin kalıcı olma-
             sına katkı sağlar.

             Sonuç olarak; oyun çocuğun boş zamanlarını doldurma aracı olarak görülmemeli, oyunun gerçek ve önemli
             bir eğitim aracı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Çocuğa güçlükle öğretilen birçok kural, oyun sırasında daha
             kolay öğretilebilir. Kısacası oyun kişinin kendini en iyi anlatabildiği en kolay yoldur ve eğitimin bir parçasıdır.




                                                                                Berna Derin
                                                                                                            Ödemiş Ovakent Özel Eğitim Meslek Okulu
                                                                                                                                          El Sanatları Öğretmeni















                                                            28
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36