Page 21 - özbakış subat-2025 - p
P. 21
Yetişkinler bile alıştıkları herhangi bir çevreden ayrıldıklarında bir konuyla ilgili hiç uyarı almamış olan biri var mıdır? Okul
önce kaygı duyuyorlar… her an çok eğlenceli midir? Hayır, her zaman değildir. Hele
çocuklarımızın nazenin duygu dünyasında hiç. Öyle ki bir
Ve şunları düşünüyorlar: arkadaşının bir oyununda olmamak bile çocuğun okulla ilgili
“Şimdi güvende miyim? duygu ve düşüncelerini çok hızlı bir biçimde değiştirebilir. Bu
Burası tehlikeli mi? normal midir? Elbette normaldir. Peki bu ne anlama gelir?
Başıma bir şey gelirse kendimi koruyabilir miyim?
İyi olacak mıyım? Çocuğumuzun okulla ilgili her mutsuzluğunda bizim
Burası alıştığım yere hiç benzemiyor. Burada beni neler de okula bakışımız ve davranışımız değişecek mi? Hayır
bekliyor? elbette ki, bizler yetişkiniz. Elbette yanında olacağız, onun
Mutlu olacak mıyım?” duygusunu anlamaya çalışacağız; ama onun için sorunları
ortadan kaldırmadan baş edebilmesi için ona destek
Bilinmeyenin korkusu… sağlayacağız. Onu gerçekten dinleyip, onu anlayıp, onun
da kendi duygularını anlamlandırmasına çalışacağız. Onun
Henüz kurulmamış, kurulup kurulamayacağı belli olmayan kendini tanımaya ihtiyacı var. Kendi yeterliklerine güvenmeyi
ilişkilerin yokluğunun korkusu…
ancak bu şekilde başarabilir. Güçlü yanlarını, hangi konuda
desteğe ihtiyaç duyduğunu ancak bu şekilde keşfedebilir.
Hangi yetişkin bunu hissetmiyor? Yaşadığımız semtten, “Ben bu özelliklere sahibim. Güçlü yanlarım bunlar.
çalıştığımız yerden, alışık olduğumuz arkadaş çevremizden Okul böyle bir yer. İstemediğim bir şey yaşarsam yardım
ayrılmamız gerektiğinde bile hissettiğimiz duygular bunlar…
alabileceğim kişiler var. Bu durumda yapabileceklerim
bunlar. Güvenebileceğim yetişkinler ihtiyacım olduğu
Neden bazen onları anlayamıyoruz? Bazen çok mu zaman destek vermek için oradalar.”
uzaklaşıyoruz yetişkinler olarak duygularımızdan ve
çocukluğumuzdan? O zaman bir bakalım…
Kaygı normaldir. Bütün duygular gibi normaldir. Kaç
yaşında olursak olalım duyguların yaşamımızdaki işlevi çok
Kaygı nasıl oluşur? Tehlikeyi ne kadar büyük, baş etme büyüktür. Yaşamımızı devam ettirmemize yardımcı olur. Bize,
gücümüzü de ne kadar küçük algılarsak kaygı o denli büyür. tehlikelerden korunmak için itici güç veren duygulardır. Hiç
Okula yeni başlayan bir çocuk annesinden ya da babasından kaygılanmamak gerçekçi ve mümkün de değildir, işimize
ayrılmayı ve okula gitmeyi çok büyük bir tehlike olarak yaramaz da. Muhtemelen yangından korkmuyor, onu
görür ve bu korkunç durumla baş edebileceği yollarla ilgili tehlikeli algılamıyor olsak hızlıca yaşamımızı kaybederdik.
kendisinden emin değilse kaygısı çok yüksek olur. Burada Nasıl olsa tehlikeli değil diye. Oysa ki önemli bir gerçek var.
çocuğa nasıl yardımcı olabiliriz?
Yangın tehlikelidir. Yaşam bütünlüğümüze zarar verebilir.
Ne çocuklarda ne yetişkinlerde kalbimizi hızlandıran kaygıyı
Eşzamanlı olarak amacımız onun okulla ilgili tehlike sıfırlamaya çalışmak anlamlı değildir. Yetişkin yaşamımıza
algısını değiştirmeye ve kendi yeterliliklerine olan güveni bakın… Kaygılanmamak mümkün mü?
artırmaya çalışmak olmalıdır. Aslında aileler bunu içsel bir
refleksle zaten yaparlar. Karşılaştırmak hatalı bir yaklaşım İyi ki var kaygı, yeter ki yaşamdan aldığımız ve
olsa da; bir annenin okula sorunsuz giden aynı yaştaki bir alacağımız zevki engellemesin; aynı çocukların
başka çocuğu örneklemesi çocuğun yaşının yeterliliklerine okuldan ve orada kuracağı ilişkilerden korkuları
olan güvenini artırmaya yöneliktir. Ya da “Hadi bakalım yüzünden yoksun kalmalarını istemediğimiz gibi...
arkadaşların neler yapıyor? Öğretmenin neler söylüyor
acaba, onlara bakalım mı?” diyerek onu okula yaklaştırmak Çözüm mü? Anlamak onu, hatırlamak kendimizi…
da yine benzer şekilde çocuğun okulla ilgili tehlike algısını Onu korkutan ne ? Gerçekten bu kadar tehlikeli mi? Kim
azaltmaya yöneliktir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli öyle diyor? Kanıtlarımız neler? Aksi olamaz mı? Ya biz?
bir nokta çocuğun okul kaygısını azaltmaya çalışırken Kendimize güvenebilir miyiz, üstesinden gelebilir miyiz?
okulun nasıl bir yer olduğu konusunda gerçekçi olunması Onun kendisine güvenmesini sağlayabilir miyiz? Kaygı hep
gerekliliğidir.
bizimle olacak. Çocuk da olsak, büyük de… Söz konusu
çocuklar da olsa, biz de olsak, amacımız onu yok etmeye
Zaman zaman çocuğumuzu okul kaygısından uzaklaştırmak çalışmak değil; kaygının, günlük yaşamımızı bozmayacak
için kolaylıkla “Okuldan korkacak ne var; okulda mutlu şekilde davranışlarımızı etkilemesine izin vermemek olmalı.
olursun; başka duygular hissetmezsin; okul yalnızca mutlu
olunan yerdir.” yanılgısına düştüğümüzü düşünüyorum. Peki kaygı günlük yaşamımızı etkileyecek bir noktaya
Hatırlayalım okul yıllarımızı… Okul her zaman çok mu gelirse… O zaman ne yapmalı? Elbette ki kaygı her zaman
eğlencelidir? Kim demiş… Kaç kişi ter döktüğü sınavlarda yönetebildiğimiz bir seviyede kalmaz. Kaygı büyüdüğünde ve
eğlenebilmiştir? Ya da herhangi bir öğretmeninden herhangi
tüm yaşamımızı etkilemeye başladığında kaygı bozukluğuna
Şubat 2025 21