Page 46 - İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ E-DERGİ SAYI:2
P. 46

İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ                                         SAYI: 2


               MATEMATİK NASIL ÖĞRETİLMEZ?

                                Anaokulundan itibaren           güvenmeye başlar. Öğretmenlik yaşamımda en
                                 öğretilmeye çalışılan          keyif aldığım anlardan biri de öğrencinin
                                 matematik dersinin,            ‘’yapabiliyorum’’ demesidir. Çocuğa yapabileceğini
                                 anlaşılma oranının çok         aşıla, inandır, kolay örneklerle pekiştir, az ödev ver
                                 düşük olması dikkat çekici     (ki kesin yapsın) ve kollarını bağla, otur, eserini izle.
                                 bir durumdur.                  O artık olmuştur. Sen bundan sonra sadece yol
                                                                gösteren trafik polisi olursun, o kendi yoluna gider.
                                 Çocuklarımıza küçük
                                                                En önemlisi ilk harekettir, sonra da pes etmemek.
                                 yaştan itibaren, farkında
                                                                Artık tünelin ucunda ışık görünmüştür. Artık sadece
                                 olmadan matematiğin zor
                                                                kendi kaderini değil, ülkesinin hatta dünyanın
           bir ders olduğunu kodluyoruz. Onların masum
                                                                kaderini bile değiştirebilecek gücü kendisinde
           dünyasında savaşılması gereken canavarlara
                                                                bulabilir.
           dönüştürüyoruz. Korkutuyor, uzaklaştırıyor en
           önemlisi ‘’ben bu dersi anlamıyorum’’ algısı         Naçizane önerim; ilkokulda yalnızca dört işlem
           oluşturuyoruz. Çocuk için tam anlamıyla stres        anlatılmalı ve iki ders saati “uygulamalı matematik”
           unsuruna dönüştürüp belki de geleceğin Ali           dersi eklenmelidir. Ayrıca matematik öğretiminin,
           Kuşçularını, Pisagorlarını korkutup kaçırıyoruz. Bu   derse ait materyallerle dolu bir ortamda yapılması
           sebepledir ki yıllardır başarılı ressam, yazar,      çok önemlidir. Çocuk tüm formülleri üç boyutlu
           piyanist, atlet yetiştirmekte sorun yaşıyoruz. Van   cisimleri sınıfın her yerinden görebilmelidir. Erken
           Gogh’dan logaritma çözmesi, Albert Camus’dan         yaş gruplarında çocuk, üç boyutlu cisimleri kendi
           Öklid Algoritması indirgemesini beklemek ne kadar    başına, kâğıttan kesip yapıştırarak tanıyabilmelidir.
           acı ise, ilkokul çağındaki çocuğa karmaşık problem   Bu esnada kesinlikle velinin yardımı olmamalıdır.
           sormak da o kadar dramatiktir. Bazı öğrencilerin ev   Burada amaç, düzgün el işi yapmak değil;
           ödevlerinin çantasından daha ağır olduğunu           dokunarak, yaparak, yaşayarak öğrenmedir.
           gözlemliyoruz.
                                                                 Örneğin olasılık konusu anlatılırken, bir torbaya
           Matematik nedir? Aslında hayattır matematik.         konulan farklı renkteki pinpon toplarının, torbadan
           Pazara giderken en kısa yolun hipotenüs olduğunu     çekilmek suretiyle hesaplama yapılması konunun
           bilmektir, tartıya çıktığımızda kilo aldığımızı      farazi olmasının önüne geçecektir.  Sınıfta konunun
           anlamamızdır, çocuğumuzun ateşini ölçmektir,         anlatımından sonra birkaç soru ile o gün öğretilen
           reçel yaparken kaç kilo çileğe kaç kilo şekerin      konunun eksik kalan kısımları hakkında kolayca geri
           eklendiğini hesaplamaktır. Matematik hayatı daha     dönüş alınabilir.
           anlaşılır yapmaktır.
                                                                Unutulmamalıdır ki her çocuğun öğrenme şekli ve
           Matematik öğrenilir! Bunu hep savundum. Bir          potansiyeli farklıdır. Hepsini bir potada eritmeye
           sınıfa ilk defa girdiğimde söylediğim ilk cümle: “Ben   çalışmayalım. Her öğrencinin kendine özgü bir
           seni tanımıyorum, belki de atomu parçaladın daha     öğrenme performansı olduğundan yola çıkarak
           evvel, ya da kendini matematik dersinde berbat       kişiye özel çalışma planlaması ile çok daha olumlu
           hissediyorsun. Ama her şeye yeniden                  sonuçlar alabiliriz. Bu konuda yapacağımız özverili
           başlayabilirsiniz. Benim anlattıklarımı dinle,       çalışmaların bizlere ve ülkemize geri dönüşü paha
           anladığını fark edeceksin. Kendini derse kapatma.    biçilemez olacaktır.
           Ders sonuna kadar “yapabilirsin” demekten ağzım
           dilim kurur ama sınıfın yarısını ikna edebilirim.                  Sinel Maden Soykan

            En basit örnekler ile çoğaltırım girişi. Devamlı                 Matematik Öğretmeni
           verilen “+” lar, kısa ödevler derken öğrenci kendine







                                                           46
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51