Page 57 - Şehrimiz İzmir
P. 57
1950’den sonra izlenen imar politikaları, kentte oluşan yeni yatırımlar ve iş gücüne olan gereksinim, tarımda
makineleşmenin artmasıyla kırsal alanlarda yaşanan işsizlik, büyük kentlere yönelik göçlerin olağanüstü boyutlara
ulaşmasına ve gecekondu olarak adlandırılan bir yapılaşma türüne neden olmuştur. Göçler sonucu kentin aşırı
büyümesinin yarattığı talep artışı, birim alan üzerinde en fazla kâr (rant) getirecek yapılaşmayı da beraberinde ge-
tirmiştir. Bu dönemde, kentin tarihî konut mirasının önemli bir bölümü yok edilerek şehirde çok katlı yeni apartman-
lara, beton bloklara yer verilmiştir. Günümüz İzmir’inde insanlar, daha çok Batı yerleşim tarzı olarak benimsenen
apartman ve site tarzı evlere yönelmişlerdir. Bu yerleşim türü, iklim ve coğrafi özelliklere bağlı olarak geniş balkonlu
ya da bahçeli olarak da inşa edilmektedir.
İZMİR’DE GİYİM
İzmir’de yaşayan insanların giyim kuşamı, şehrin
iklimine ve toplumsal çeşitliliğe göre tarihten bugüne
farklılık göstermiştir. Osmanlı döneminde, İzmir şehri-
nin kırsalı ve şehir merkezi giyim konusunda yer yer
farklılaşmıştır. Şehrin kırsal kesimlerinde benimsenen
giyim biçimlerinde, ekonomik faaliyetler (tarım, hayvan-
cılık, zanaatlar...) ve kıyı kesimlere göre nispeten biraz
daha sert olan iklim koşulları daha belirleyici olmuştur.
Kırsalda yaşayan kadınlar geniş şalvar tarzı kıyafet-
ler giyerken erkekler de “zıvga” denen bir tür pantolon
giymişlerdir. Ticaret ve liman şehri olan İzmir’in merke-
zinde, Türkler ve İzmir’de yaşayan diğer halklar tica-
ret yaptıkları Batılılardan etkilenmişlerdir. O dönem İz-
mir’de, Avrupai tarzda bir giyim kültüründen söz etmek
hiç de yanlış olmayacaktır.
İzmir’in yöresel kıyafetlerinin başlıcası efe (zeybek)
kıyafetidir. Millî Mücadele ile özdeşleşen kıyafetlerden
biri olan efe kıyafeti, özellikle kırsal kesimde yaşayan
halk arasında benimsenmiştir. Efeler kozunlu başlık
denen bir fes giyerler, bu fese de “poşu” denen oyalık
kefiye sararlardı. Başlıkta yer alan püsküller has ipek-
ten yapılırdı. Efeler altlarına “çakşır menevreği” denilen
dize kadar uzanan mavi şalvar giyerlerdi. Efelerin ve
zeybeklerin giydiği dona dizlik; cekete ise cepken de-
nirdi. Efeler, bellerine kuşak sararlar; ayakkabı olarak
da körüklü çizme giyerlerdi. Efe kıyafeti, İzmir’in gele-
neksel dokusunu içinde barındıran bir giyim tarzıdır.
İzmir günümüzde, Akdeniz iklimi etkisi altındadır. Bu
nedenle İzmir’de mevsime uygun ince kumaştan mev-
simlik giyecekler tercih edilir. İzmir’de sıcak geçen yaz
ve ilkbahar mevsimlerinde ince kumaştan yapılmış kı-
yafetler daha revaçtadır. Ilık ve yağışlı (genellikle yağ-
mur) geçen kış ve sonbaharda ise çok kalın olmamakla
birlikte yağmurluk, ceket, gömlek, ince kazak gibi kıya- Geleneksel Bergama yöresi kıyafeti
fetler tercih edilir. İzmir giyim tarzı genelde günümüz
moda anlayışına uygundur. Kırsal kesimlerde yer yer
geleneksel kıyafetler de tercih edilir.
55