Page 62 - Şehrimiz İzmir
P. 62
İZMİR’DE MEYDANA GELEBİLECEK DOĞAL AFETLER VE BUNLARA KARŞI
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Aniden bastıran, insanlar tarafından önlenemeyen,
can ve mal kaybına neden olabilen, büyük yıkımlara AKS 110 sel baskını,
afet ya da felaket adı verilmektedir. Doğal afetler ken-
deprem, göçük gibi afetlerde
di içinde jeolojik kaynaklı (deprem, heyelan, erozyon
vb.) ve meteorolojik kaynaklı (sel, çığ, don, dolu za- de yanınızdadır. 110 numarayı
rarları, fırtına-hortum vb.) olarak sınıflandırılır. tuşlayarak gerekli bilgileri
İzmir, lokasyon olarak doğal afetler açısından yük- ilgililere veriniz!
sek risk altında bir kenttir. İzmir’i etkileyen ve etkileme
ihtimali olan doğal afetler genel olarak deprem, sel,
heyelan ve çığdır.
Deprem
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi, yanardağların püskürme durumuna geçmesi veya
yeraltı boşluklarının tavanlarının çökmesi nedeniyle oluşan sarsıntılara; deprem, yer sarsıntısı, hareket ya da zelze-
le denilmektedir. Zorlanma ve sürtünmenin etkisiyle kısa bir zaman içerisinde çok şiddetli bir kırılmayla ortaya çıkan
ilk harekete “ana deprem” (ana şok), şiddetli sarsıntının etkisiyle o bölgedeki yer kabuğunun zayıf diğer kısımlarının
kırılmasına da “artçı depremler” (artçı şoklar) denir. Bir yer hareketi olan depremlerin süresi, büyüklüğü ve zemin
özellikleri yıkıcı etkisinin boyutunu belirlemektedir. İç körfezi çevreleyen alüvyonlar ve yamaç araziler üzerinde
kurulan Ege Bölgesi, bu nedenle yüksek deprem riski taşımaktadır. İzmir de birinci derecede deprem tehlike bölge-
sinde hasar riski yüksek olan bir metropoldür.
İzmir Depremleri
Türk İzmir’in haberdar olduğumuz büyük zelzelelerinden ilki 10 Temmuz 1688’dedir. 1688 zel-
zelesi muhtemelen İzmir’in geçirdiği en büyük felaketlerden birisidir. Zaten birkaç gündür denizin
anormal sükûneti bir felaketin habercisi idi. 10 Temmuz günü akşamı, birbirini takip eden birkaç
zelzele İzmir’i yerle bir etti. Yıkılan evlerde akşam yemeği pişirmek için yanan ateşler de enkazı
tutuşturunca bütün İzmir alevler içinde kaldı. Bu felaket 4 ila 15000 kadar İzmirlinin hayatına mal
olmuştu. Öylesine dehşet uyandırmıştı ki halk İzmir’i terk ederek civar köylere yerleşmişti. Hatta
şehrin hayatının bittiği bile söylenmiş, ancak İzmir’in coğrafi imkânları bu çöküşe imkân vermemiştir.
Tuncer Baykara, İzmir Şehri ve Tarihi, s. 113.
Yer kabuğundaki hareketli kesimlere fay adı verilir. Faylar; aktiviteleri açısından diri fay, olası diri fay ve çizgisel-
lik olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğünce yapılan çalışmalarda,
İzmir’de 13 adet diri fay tespit edilmiştir. Bu faylar; Güzelhisar Fayı, Menemen Fayı, Yeni Foça Fayı, İzmir Fayı,
Bornova Fayı, Tuzla Fayı, Seferihisar Fayı, Gülbahçe Fayı ve Gümüldür Fayı, Gediz Graben Ana Sıyrılma Fayı,
Dağkızılca Fayı, Kemalpaşa Fayı ve Manisa Fayı’dır. Bölgedeki deprem merkezlerinin çoğunluğu Ege Denizi’nde,
Karaburun-Sakız Adası, İzmir Körfezi-Midilli Adası ve Doğanbey Burnu-Sisam Adası arasında toplanmaktadır.
60