Page 56 - Şehrimiz İzmir
P. 56
İZMİR’DE KONUT
İnsanlar tarih boyunca, koruma, korunma, uyuma, yeme içme gibi yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıy-
la çeşitli doğal yapıları kullanmışlardır. Yerleşik yaşama geçilmesiyle insanlar daha konforlu yapılar inşa etmiştir.
Bu yapılardan konutlar; toplumun en küçük birimi olan ailelerin birlikte yaşadığı, huzuru buldukları, sevinçlerini
üzüntülerini paylaştığı mekânlar olarak mimarlık tarihindeki yerini almıştır. Konutların mekânsal tasarımları, inşa
malzemeleri ve bunları süsleyen çeşitli ögeler; yaşanılan coğrafya, iklim, inanç sistemi, yaşayış tarzı ve ekonomik
koşullar gibi etmenlere göre farklılık göstermektedir. Yağışın az olduğu bölgelerde toprak, yağışın ve ormanın çok
olduğu yerlerde ahşap, yazların çok sıcak geçtiği bölgelerde ise taş evlerin yaygın oluşu daha çok coğrafya ve iklim
gibi sebeplere bağlanabilir. Aynı coğrafyada birbirinden farklı konutların bir arada görülmesi ise toplumsal yapıdaki
çeşitlilikle açıklanmalıdır.
Antik çağlardan günümüze kadar ticari kimliği ile ön plana çık-
mış bir kent olan İzmir her dönem farklı kültür değerlerine sa-
hip topluluklar için âdeta bir çekim merkezi olmuştur. Özellikle
18. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin önemli bir limanı olan
İzmir; Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudi topluluklarla birlikte
ticaret yapmak için buraya gelen ve Levanten denilen Avrupalı-
ların birlikte yaşadığı kozmopolit bir kente dönüşmüştür. İzmir’de
genellikle, her bir topluluk farklı mahallelerde otururdu fakat bu
toplulukların yan yana yaşadığı karma mahalleler de bulunurdu.
Sığacık
İzmir’de mekânlarda kullanılan farklı malzemeler ve süsleme
Buca Forbes Köşkü ögeleri toplumsal yapıdaki bu çeşitliliğe bağlıdır. Osmanlı dö-
neminde, Kadifekale ve eteklerinde Türk evleri; Buca, Bornova,
Bayraklı, Göztepe gibi yerleşim bölgelerinde Sakız tipi ev ola-
rak da adlandırılan, azınlıkların geliştirdiği evler yer almaktaydı.
Buca ve Bornova’da ise Levanten köşkleri denilen ev tiplerine
rastlamak mümkündür. İzmir’de birbirinden farklı üç ana konut
tipi görülse de bu konutların birkaçının bir arada bulunduğu ve
dönemin şartları doğrultusunda şekillenen farklı konut tipleri de
mevcuttur. Günümüze ulaşabilen tarihî konutların büyük çoğun-
luğu 19 ve 20. yüzyılın ilk çeyreği içerisinde yapılmış konutlardır.
İzmir’de meydana gelen yangın, deprem gibi afetler nedeniyle tarihî konutların pek çoğu günümüze ulaşamamıştır.
İzmir’de günümüzde var olan, son yüzyıllara ait konut örnekleri genelde üç grupta ele alınır:
• Geleneksel Türk evleri
• Levanten ve Rum evleri
• Etkileşim evleri
Geleneksel Türk evleri; dış sofalı (evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol), zemin katı yığma, üst katı
ahşap karkas (demirli betonla yapılmış yapı) ve çıkmadır. Yoğun olarak Bornova ve Buca’da bulunur. Yapılar bah-
çeye dönük olup doğayla bütünleşmiştir.
Levanten ve Rum evleri; bitişik düzende genellikle iki katlı, dar cepheli, Batı kültürü etkilerini yansıtan yapılardır.
Bu tip evler; Alsancak, Mithatpaşa Caddesi’nin paralel ve dik sokakları, Buca ve Karşıyaka’da bulunur. Bu konutlar;
Çanakkale, Selanik gibi Akdeniz iklimi görülen Ege kıyı kentlerinde 100-120 yıl öncesinde ortaya çıkan şehir evidir.
İzmir’de bazı Levanten konutları “Sakız tipi ev” olarak nitelendirilmektedir. Bu evler, Sakız Adası’ndaki evlerle ben-
zerlik gösterir. Cephesi taş kaplama ve taş oymacılığı bulunan iki katlı cumbalı evlerdir.
Etkileşim evleri; Doğu ve Batı medeniyetinin etkileşimi sonucu oluşan konutlardır. Türk evleri ile Levanten konut-
larının etkileşimi sonucu oluşan bu yapılar; genellikle dikdörtgen planlı, iki katlı ve cumbalıdır. Cephesinde çeşitli
süslemeler yer almaktadır.
54