Page 49 - İZMİR AKADEMİ DERGİSİ
P. 49

MAKALE





















             Biyokütle Enerjisi
            Dünya nüfus artışının  2055'te 7,4 milyardan 10 milyara   2014). Özellikleri açısından doğal gaza benzeyen biyogaz,
            yükseleceği öngörülmektedir ve bu da doğal kaynakların   LPG ile çalışan cihazlarda modifikasyon yapılmak suretiyle
            hızla tükenmeye devam edeceği anlamına gelmektedir   kullanılabilmektedir (Eryaşar, 2007). Son yıllarda, gelişmiş
            (Heleniak, 2020). Öte yandan, insanların yıllık biyokütle   ülkelerde biyogazın arıtılması ile elde edilen biyometanın
            malzemeleri tüketimi yaklaşık 72 giga tondur ve 2030 yılına   doğal gaz şebekesine verilmesi veya araç yakıtı olarak
            kadar 100 giga tona ulaşması beklenmektedir (Usmani,   kullanılması önem kazanmıştır (Miltner, 2017).
            2020).                                            Biyogaz üretiminde özellikle tarımsal artık, hayvan gübresi
            Biyokütle, gezegendeki en bol ve sürdürülebilir karbon   ve enerji bitkileri olmak üzere çok çeşitli biyokütle kaynağı
            kaynaklarından biridir. Tarımsal ürün artıkları, algler, orman-  kullanılmaktadır. Bol miktarda  bulunan ve alternatif bir
            cılık artıkları, ağaç  işleme artıkları, biyoyakıt  üretimi  için   hammadde kaynağı lignoselülozik biyokütle, biyogaz
            başlıca biyokütle kaynaklarıdır.                  üretimi için yüksek bir potansiyele sahiptir (Zhuana, 2021).
            Kullanılan biyokütle orijinine göre biyoyakıtlar birinci nesil   Anaerobik Fermentasyon Prosesi -Biyogaz
            (gıda ve yem ürünleri), ikinci nesil (enerji bitkileri, lignoselü-
            lozik biyokütle) ve üçüncü nesil (algler) olmak üzere   Üretiminin Biyokimyası
            kategorize edilmektedir. Birinci nesil biyoyakıt üretimi ileri   Anaerobik  bakteriler, organik  maddeyi  dört  aşamada
            teknolojiler ve iyi anlaşılmış prosesler ile gelişmiş bir   biyogaza  dönüştürmektedir:  hidroliz,  asitleştirme,
            seviyede olmasına rağmen, üretimlerinin ekonomik ve   asetogenez ve metanojenez (Vijin Prabhu, 2021).
            çevresel sınırlamalar getirmesi nedeni ile tartışma konusu-  Hidrojenasyon işlemi sırasında lipidler, proteinler, karbon-
            dur. Gıda üretimi için kullanılan araziler ile rekabet oluştur-  hidratlar ve şekerler  Bacillus, Clostridium, Erwinia ve
            ması bu sınırlandırmalardan biridir (Naik, 2010).  Bu neden-  Streptomyces türlerinden oluşan anaerobik bir mikrobiyal
            le, ikinci nesil biyoyakıt olarak adlandırılan ve gıda/yem   kokteyl ile daha küçük biyomoleküllere parçalanmaktadır.
            ürünü olmayan lignoselülozik biyokütleden sürdürülebilir   Sonraki asidojenik fazda ise, Lactobacillus, Streptococcus,
            biyoyakıt üretiminin alternatifleri aranmaktadır. İkinci nesil   Salmonella gibi bakteri türleri ve diğer asidojenik bakteri -
            biyoyakıt teknolojilerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması   ler, organik molekülleri alkollere ve organik asitlere dönüş-
            ve iklim değişikliğinin yavaşlatılması da dahil olmak üzere   türmektedir. Asitojenez fazını, Acetobacterium, Eubacteri-
            birçok avantaja sahiptir. Lignoselülozik hammadde kullanı-  um,  Thermosyntropha ve  diğer  asetojenik  bakterilerinin
            mı, karbon nötr olduğu için, sera gazı emisyonlarını   alkolleri  ve  organik  asitleri  asetik  asit,  CO2  ve  hidrojene
            azaltma  potansiyeline  sahiptir.  Lignoselülozik  üretim   dönüştürdüğü asetojenik faz takip eder. Anaerobik
            sırasında yakıt kullanımı ile açığa çıkan karbon, karbon   çürümenin son aşamasında, biyogaz, Methanococcus ve
            döngüsüne bir yıl içinde kazandırılmaktadır (Naik, 2010).   Metanolobus gibi metanojenik arkelerin asetik asit, CO2 ve
            Fosil yakıtlarda ise açığa çıkan karbonun döngüye kazandı-  hidrojeni metana (CH4) dönüştürdüğü metanojenik proses
            rılması  milyonlarca yıl  sürebilmektedir. Ancak,  belirtilen   tarafından üretilmektedir (Govarthanan, 2022).
            hammaddelerin lignoselülozik yapıya sahip olmaları
            nedeni ile biyoyakıt/biyogaz üretimi öncesinde ön işlem   Biyogaz Üretiminin Çevre Üzerindeki Sürdü-
            uygulaması gerekmektedir. Lignoselüloz, kalın bir lignin ve   rülebilir Etkisi
            selüloz moleküllerini saran hemiselüloz yapısından oluşan
            karmaşık bir matristir (Zhao, 2022).              Küresel enerji tüketiminin %84'üne katkıda bulunan sınırlı
                                                              fosil yakıt rezervleri nedeniyle yenilenebilir enerjinin uygu -
            Biyogaz Bileşimi ve Kullanımı                     lanmasını teşvik etmek günümüzde acil bir küresel misyon
                                                              haline gelmiştir (BP International Ltd., 2020).
            Biyogaz, organik atıkların anaerobik fermentasyon olarak
            bilinen biyokimyasal bir prosesle ayrıştırılması yoluyla   Fosil yakıtların kullanımı, ince partikül madde (PM2.5) ve
            üretilen bir biyoyakıttır. Biyogaz genellikle metan/CH4    sera gazları (GHG) emisyonlarına büyük katkıları nedeniyle
            (%50 +- %80), CO2 (%25 +- %50) ve diğer gazlardan (H2S,   insan sağlığını olumsuz etkilemektedir.
            NH3, H2, vb.) oluşmaktadır (Menacho, 2022). Biyogaz,   Vohra (2021) tarafından 2018 yılında dünyada fosil yakıtla-
            pişirme, aydınlanma, ısı ve elektrik üretimi için yenilenebilir   rın kullanılmasından kaynaklanan PM2.5/ince partikül
            bir enerji kaynağı olarak kullanılabilmektedir (Surendra,   maddenin 8,7 milyon ölümden (toplam ölümlerin  yaklaşık


                                                                                                          47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54