Page 180 - Şehrimiz İzmir
P. 180

Efe ve zeybeklerin geleneksel giyim ve kuşamları şu şekildedir: Efelerin başında “kozunlu başlık” denilen bir
               püsküllü fes bulunur. Bu başlığa oyalık kefiye sarılır. Zeybekler ise kabalak denilen festen daha uzun bir başlık
               takarlar. Efeler dize kadar inen, çakşır menevreği adı da verilen mavi bir şalvar giyerler. Şalvarın yanları siyah ibri-
               şim ya da ipek işlemelidir. Efe ve zeybeklerin giydiği dona “dizlik” denir. Üzerlerine giydikleri kollu cekete “cepken”,
               kolsuzuna “camadan” denir. Bunlar mavi çuha bezden yapılır ve üzerlerine siyah motifler işlenir. İçinde ise yakasız
               mintan bulunur. Üzerlerine giyilen paltoya “aba”, yağmurluğa ise “kepenek” adı verilir. Bellerine ise Acem şalı kuşak
               sararlar. Efelerin ayaklarına giydikleri çizmeye “kayalık” denir. Zeybekler ise yün çorap ve üzerine çarık giyerler.
               Çorabın üzerine “kepmen” adı verilen meşin dizlik geçirilir.


                  İzmir Lezzetleri

                  İzmir’deki yemek kültürünün oluşmasında İzmir’in coğrafi konumu ve çok milletli yapısı etkili olmuştur. İzmir ile
               özdeşleşmiş başlıca yemek ve lezzetler şunlardır: şambali, şevketibostan, boyoz, keşkek, lokma, kumru, İzmir
               köfte…

















                                  Şambali




                  Sözlü Edebiyat

                  İzmir, çok eski bir yerleşim yeri olması sebebiyle somut olmayan birçok anonim kültür unsurunu bünyesinde
               barındırır. Bunlar arasında masal, efsane, türkü, mâni, deyiş ve ninni gibi sözlü edebiyat ürünleri bulunmaktadır.



                  Masallar

                  Masal; sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılan, tekerleme ile başlayan, yer ve zaman belirtmeksizin hayali bir
               kahraman veya hayvanların başından geçen olayları anlatan gerçeküstü hikâyelerdir. Masallar genelde çocuklara
               yönelik bir anlatım olduğundan ders vericidir. İzmir’de derlenen masalların benzerlerine, başka bölgelerde farklı
               isimlerle de rastlanmıştır. Keloğlan ve Celepçi Dayı masalı İzmir ve yöresinde derlenen masallardan birkaçıdır.
               Celepçi Dayı masalı, birkaç hayvanın başından geçen bir olayı konu almaktadır.




                                   Siz de çevrenizden öğrendiğiniz bir masalı

                                            arkadaşlarınızla paylaşınız.



                  Efsaneler

                  Efsane, insanların bir olay veya varlığa olağanüstü hayali unsurlar ekleyerek gerçekte olmuş gibi anlattıkları
               hikâyelerdir. İzmir’de Yunan mitolojisinden gelen efsanelerin yanında, İslamiyet ve Hristiyanlığın etkisiyle oluşmuş
               yöresel konuları da ele alan pek çok efsane vardır. İzmir ve çevresinden derlenen efsanelerden bazıları şunlardır:
               Gölcük Gölü, Baykuş, Baykuşun Viraneliklerde Ötmesi, Gelin Taşı, Yarasalar Neden Asılı Dururlar, Kırlangıç, Ayı
               Taşı, Marangozların Talaşı, Lokman Hekimin Doğuşu; Yedi Uyuyanlar, Telephos, Arakhne, Niobe, Tantalos efsane-
               sini sayabiliriz. Aşağıda iki farklı efsane örnek olarak verilmiştir.

        178
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185