Page 135 - Şehrimiz İzmir
P. 135

Nalbantlık

               Nalbant,  “Hayvanların  ayağına  nal  çakan  kimse.” demektir. Nalbantlık,
            kaybolmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarından biridir. İzmir’de yıllar önce
            müşterilerine  iş  yetiştiremeyen  nalbantlar,  artık  ulaşım  aracı  olarak  atlar
            yerine motorlu araçların kullanılmasından dolayı zor günler geçirmektedir.

                 Nalbantlık; Ödemiş, Tire, Bayındır, Menemen gibi hayvancılığın ve tarı-
            mın yaygın olduğu ilçelerde hâlâ yapılmaktadır.

               Urgancılık


               Geçmiş dönemlerde üretimi Tire’de yapılan keten ve kenevir, Tire çev-
            resinde geniş dikim alanlarına sahipti. Bu nedenle bağlama, düğümleme,
            sarma, paketleme, balyalama gibi birçok işte kullanılmakta olan urganlar;
            günümüzde Tire’de üretilmektedir.  Tire urganı, sağlam ve beyaz olması
            nedeniyle Anadolu’nun her yanında ünlenmiştir. Öyle ki Fatih Sultan Meh-
            met’in İstanbul’u fethederken Tireli ustaların ördüğü urganlarla gemilerini
            Haliç’e çektirdiği rivayet edilir.
               Günümüzde plastikten yapılan seri üretim iplerin maliyetinin düşük olma-
            sı bu mesleği olumsuz etkilemiştir. Günümüzde urgana olan talebin azal-
            masıyla bu zanaat eski önemini yitirmiştir. Bu mesleğin son temsilcilerini
            Tire’de bulmak mümkündür.


               Körüklü Çizme
               Cumhuriyet Dönemi’nde körüklü çizme giymek, efe kültürü ile özdeşleşmiş bir durumdur. Kurtuluş Savaşı’ndaki
            kahramanlıkları ile bilinen Yörük Ali Efe’nin, Gökçen Efe’nin, Demirci Mehmet Efe gibi sembol isimlerin ve erkek
            çocukların körüklü çizme giydikleri bilinmektedir. Körüklü çizmelerin yapımı bir hayli zahmetlidir. Dikilip kalıplanan
            çizmelerin ütülenerek körüklerini kırma işlemi, ustalık gerektiren en önemli işlemdir.

               Günümüzde halk oyunları ekipleri ve deveciler tarafından kullanılan körüklü çizme, Tire’de sadece tek bir usta
            tarafından yaşatılmaktadır. Bir başka temsilcisi bulunmayan bu zanaat yok olma tehlikesi altındadır.

               İpekçilik


               Türk el sanatlarında önemli bir yeri olan ipek dokumacılığı, günümüzde
            Ödemiş ilçesinde el tezgâhlarının yanı sıra sanayi tipi tezgâhlarda da ya-
            pılmaktadır. Birgi kasabasındaki ipek fabrikasında ham ipek kumaştan sa-
            ten, şifon, tafta gibi pek çok ürün dokunur. El tezgâhlarında üretilen başlıca
            ürünler yağlık (ipek mendil), peştamal, havlu, çarşaf, yolluk gibi dokumalar-
            dır. Ayrıca ipekten otantik giysi ve kumaşlar da üretilmektedir.
               İpekçilik  Ödemiş’te  belediye,  kaymakamlık  ve  sivil  toplum  örgütlerinin
            katkılarıyla  günümüzde  tekrar  canlandırılmıştır.  Diğer  zanaatların  aksine
            ipekçilik Ödemiş’te birçok merkezde yeniden benimsenmiştir. İpekten elde
            edilen pek çok ürünü her cumartesi Ödemiş’te kurulan “Kadın El Sanatları
            Pazarı”nda bulmak mümkündür. Kaybolmaya yüz tutmuşken tekrar canlan-
            dırılan bu zanaat, geleceği adına ümit vermektedir.

               Ebru

               Ebru sanatı, özel bir teknikle hazırlanan suyun üzerinde boyalarla desenlerin oluşturulduğu ve
            bunların kâğıda aktarıldığı geleneksel bir “süsleme sanatı” olarak tanımlanır. Yaygın olarak Türk
            kâğıt süsleme sanatı olarak bilinen ebru, geleneksel el sanatlarımızın en güzel örneklerinden biridir.



                                                                                                                             133
   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140