Page 7 - özbakış subat-2025 - p
P. 7
Bu açıdan ele alındığında diğerinin duygusunu anlama kendisi olarak kabul edileceğini bilir.
olarak tanımlanan “empati”den daha geniş kapsamlı Bulunduğu ortamda aidiyet duygusunu geliştirir.
olduğu söylenebilir. Çünkü şefkat diğerinin acısını
dindirmeye, sıkıntısını gidermeye yönelik bir davranıştır.
Dolayısıyla empatiyi de doğal olarak kapsamaktadır. Güvenin olduğu ortamlarda bireyler birbirine
Şefkat, Tasavvuf ehli Yunus Emre’nin “Yaradılanı severiz, inanır, dolayısıyla gerçekleri çarpıtma ya da kendi
Yaradan’dan ötürü” sözünün insanda vücut bulmuş ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleri değiştirme
halidir. eğilimi göstermez.
Bir anne-babanın çocuğuna yaklaşımı şefkat
barındırdığı ölçüde aradaki bağı güçlendiren bir nitelik İletişimi bir manipülasyon aracı olarak kullanmak ya da
kazanır. Aynı şey eğitim ortamında öğretmen – öğrenci gücünü göstererek kendini korumak zorunda hissetmez.
ilişkisi söz konusu olduğunda da geçerli olmaktadır. Psikolojik oyunlara ya da güç oyunlarına başvurma gereği
Çocuklar, kırılgan yapıları ve yetişkinlere bağımlı doğaları duymaz. Şefkat; empati, dayanışma, çözüm odaklılık,
gereği şefkat temelli ilişkiye daha çok ihtiyaç duyar ve bu duygusal ve bilişsel esneklik, açık iletişim, iş birliği
ihtiyacı karşılayan yetişkinlerle bağ kurarlar. Dr. Gabor gibi sosyal becerileri geliştirir. Bu becerileri gelişmiş
Mate “Bağlanmanın başardığı en önemli şey insanda iyi bireyler problem çözme ya da kendini güvende tutma
biri olma arzusu oluşturmasıdır.” derken yetişkin- çocuk yöntemi olarak şiddete başvurma gereği hissetmez. Bu
arasındaki güvenli bağın önemine işaret eder. konuda yapılan araştırmalar mevcuttur. Örneğin Cohen
ve arkadaşlarının 2006 yılında yaptığı bir araştırmada,
Okulda şefkat kültürü, öğrencilerin ve öğretmenlerin okullarda empati ve şefkat becerilerinin artırılmasının,
birbirlerine destek sağladığı, olumlu sosyal bağlar öğrenciler arasında daha az şiddetli çatışmalar ve daha
kurduğu ve problem çözme becerilerini barışçıl fazla işbirliği ile sonuçlandığı aktarılmıştır. Bununla
yollarla geliştirdiği bir ortamı ifade eder. Şefkat; sadece birlikte Graziano ve arkadaşlarının 2007 yılında yaptığı
duygusal bir özellik değil, aynı zamanda bireylerin bir araştırmada da, duygusal zekâ eğitiminin, empatiyi
sosyal becerilerini geliştirebileceği bir yaklaşımdır. Okul ve şefkati artırarak, öğrencilerin daha sağlıklı sosyal
ortamında şefkat kültürünün gelişmesi travmaya duyarlı ilişkiler geliştirmelerini sağladığı gösterilmiştir. Ayrıca
bir yaklaşımla mümkündür. Bu yaklaşımın gelişmesi için şefkatli davranışlar üzerine yapılan müdahalelerin, hem
başta okul sisteminde otoriteyi temsil eden yönetim akademik hem de sosyal başarıyı artırdığı bulunmuştur.
kademesinin şefkatin onarıcı gücüne inanması gerekir.
Yönetimin; eğitim ve idareden sorumlu kadrolarıyla Okulda şefkat kültürünün inşa edilmesi için;
uyum içine olması, okuldaki kuralların herkes tarafından • Empatik becerilerin desteklenmesi önemlidir. Bu
benimsenmesi konusunda düzenleyici rolünü üstlenmesi
ve adaleti tesis etmesi önemlidir. Bununla birlikte sistemin sayede öğrencilerin başkalarının duygularını anlama
işleyişinden sorumlu kadroların ihtiyaçlarını gözetmesi ve ve bu duygulara uygun şekilde tepki verme becerisinin
güvende hissetmesi konusunda kaynakların doğru şekilde artırılması sağlanmış olur. Araştırmalar, empati düzeyinin
yönetilmesi de yönetimin sorumluluğundadır. İşleyişle yüksek olduğu bireylerin, diğerlerine zarar verme
ilgili kararların demokratik şekilde alınması konusunda olasılığının daha düşük olduğunu göstermektedir. Karniol
sistemin paydaşlarıyla işbirliği içinde olması güven ve ve arkadaşları (2003), şefkatli eğitimlerin, öğrencilerin
aidiyeti geliştiren bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. empatik tepkilerini geliştirdiğini ve böylece şiddete
başvurma eğilimlerini azalttığını bulmuşlardır. Carlo ve
arkadaşları ise 2010 yılında gerçekleştirdiği çalışmada
Böyle bir sistemin içinde kendini güvende hisseden
eğitimci ve destek hizmetlerden sorumlu personelin empati eğitiminin, öğrencilerde prososyal davranışları
çocuklarla kurduğu ilişki de ilgili, samimi ve kapsayıcı (başkalarına yardım etme, destek olma vb.) artırdığını
olacaktır. Kendi ihtiyaçları okul sistemi içinde karşılanan ve olumsuz davranışların azalmasına yardımcı olduğunu
eğitimciler öğrencilerin fiziksel, duygusal ve akademik bulmuşlardır. Prososyal (diğerkam) davranışlar özellikle
ihtiyaçları konusunda daha özenli ve özverili davranma erken çocukluk döneminden itibaren desteklenir.
eğiliminde olacaklar, bu da öğrencilerin okul kültürü Paylaşma, dayanışma, yardımlaşma, işbirliği içinde olma
içinde kendilerini güvende hissetmesini destekleyecektir. gibi değerler ön planda tutulursa böyle bir sosyal çevre
içinde yaşayan çocuklar ortama uyum sağlamak için bu
Güven en temel yaşamsal ihtiyaçtır. İster aile ister okul değerlerle ilişkili davranışlara daha çok yönelecektir.
olsun güvenin sağlandığı ortamlarda bireyler ihtiyaçlarını, Çünkü insan hayatta kalma motivasyonu nedeniyle
duygu ve düşüncelerini samimi bir şekilde dile getirebilir. çevresine uyum sağlama becerisi en yüksek canlı türüdür.
Bu nedenle bir becerinin içselleştirilmesi için çevresel
koşulların da uygun olması gerekir.
Farklılıklarını bastırmak zorunda hissetmez. Çünkü
Şubat 2025 7