Page 41 - Şehrimiz İzmir
P. 41

ENGELSİZ YAŞAM








                                           Benim adım Mert.

                                Yürüme engelliyim. Sadece bacaklarımı
                           kullanamıyorum, o kadar. Bu yüzden bir tekerlekli
                      sandalyem var. Ülkemizde yürüyemeyen, konuşamayan,

                   işitemeyen, göremeyen ya da zihinsel engeli olan milyonlarca
                        insanın olduğunu biliyor musunuz? Siz de şaşırdınız

                               değil mi? Çünkü etrafta çok fazla engelli
                                     görmüyorsunuz. Peki, neden?









                                                       Mert’in sorusuna ne cevap verirsiniz?










               Ülkemizde engelli yurttaşlarımız toplumun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Engelli bireyler özel mekânla-
            rını belli bir oranda kendi ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemektedir. Ancak yaşadıkları mekândan dışarıya adım
            attıklarında, kentsel/kamusal mekânlara ulaşabilme ve bu mekânları rahat bir şekilde kullanabilmede birçok sorunla
            karşılaşmaktadır.

               Onların kentsel yaşama katılım alanındaki ihtiyaçları, engelli olmayan yurttaşlarımızla aynıdır. Bu nedenle tüm
            yurttaşların kent mekânlarına ulaşmasını sağlamak çok önemlidir. Engelli bireyler de bir başkasının yardımına ihti-
            yaç duymadan işe, okula, alışverişe, spor alanlarına, parklara, ibadethanelere kolaylıkla gidebilmelidir. Bunun için
            öncelikle ulaşım olmak üzere şehirlerin altyapılarının düzenlenmesi gerekir. Bunu sağlamak en başta belediyelerin
            görevidir.
               Şehirlerin mimari planlanmasının temel amacı, kullanıcıların ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılamaktır. Kısaca
            tasarımın merkezinde kullanıcı vardır. Fiziksel mekânlar söz konusu olduğunda kullanıcı profili çok çeşitli ve de-
            ğişkendir. Yaşlılar, kalıcı ve geçici engelliler, hamileler de bu kullanıcı kitlesi dâhilindedir. Toplumdaki tüm bireyler
            için fiziksel yeterlilik geçici bir durumdur. Engelsiz yaşam alanına yalnızca engelli bireyler ihtiyaç duymaz. Herkes
            yaşamının bir bölümünde bazı kısıtlılıklarla yaşamak durumunda kalabilir. Bir çocuğun, bir hamilenin ya da kol veya
            bacağı kırılmış bir kişinin, çocuk arabasıyla çocuğunu gezdiren bir ebeveynin, yaşlı bir kişinin hareket kabiliyetleri
            bu kısıtlılıklara örnek gösterilebilir.

               Engelli bireylere engelsiz bir şehir hayatı sunmak onların kendilerini gerçekleştirmelerine imkân tanıyarak daha
            kaliteli bir yaşam sürdürmelerini sağlayacaktır. İstediği zaman, istediği saatte, dışarıda kimseye muhtaç olmadan
            dolaşabilmek, alışverişini yapıp bir çay bahçesinde çay yudumlayabilmek, yeni çıkan bir filmi akranlarıyla birlikte
            sinemada izleyebilmek, ibadetlerini yerine getirmek vb. hiçbir zaman sorun olmamalıdır. Engelli birey bütün bunları
            özgürce yapabilmelidir. Bunun için öncelikle ulaşım olmak üzere şehirlerin altyapılarının düzenlenmesi gerekir.








                                                                                                                              39
                                                                                                                              39
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46