Page 114 - Şehrimiz İzmir
P. 114

İZMİR’İN İŞGALİNİN MİLLÎ MÜCADELEDEKİ YERİ VE ÖNEMİ


                  Birinci Dünya Savaşı, Türkler açısından büyük bir yenilgi ile sonuçlanmış ve 30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı
               Devleti koşulları çok ağır olan Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekilmiştir. Wilson İlkeleri Os-
               manlı aydınları için bir umut oluştursa da İtilaf Devletleri Türklerin çoğunlukta olduğu topraklara dahi göz dikmiştir.

                  İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere İtilaf Devletleri’nin ortaklaşa aldığı bir kararla 15 Mayıs 1919 Per-
               şembe günü İzmir; Yunan ordusu tarafından işgal edilmiştir. İzmir’in işgal edileceğini 14 Mayıs günü haber alan
               İzmirliler tepkilerini ortaya koyabilmek amacıyla bir bildiri hazırlamış ve Türk mahallelerinde dağıtmıştır. Bildiriye
               uygun olarak 14/15 Mayıs gecesi Maşatlık’ta (bugünkü Bahri Baba Parkı) toplanarak haksız işgal kararı protesto
               edilmiştir.

                  15 Mayıs 1919 sabahı Yunan birlikleri; İngiliz, Fransız ve
               Yunan gemilerinin koruması altında İzmir’e çıkmıştır. Yunan    15 Mayıs 1919, Yunan ordusunun İzmir’e girişi
               birlikleri  Osmanlı  vatandaşı  olan  yerli  Rumlar  tarafından
               alkışlar, ellerinde çiçekler ve Yunan bayrakları ile karşılan-
               mıştır. Bu arada İzmir Metropoliti Hrisostomos (Metropolit;
               Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinde, patrikten sonra gelen,
               bir  bölgenin  en  yetkili  din  adamıdır.)  karaya  çıkan Yunan
               askerlerini kutsamıştır. İşgal haberlerine karşı İzmir valisinin
               ve  kolordu  komutanının  teslimiyetçi  tutumları;  kentin  kısa
               zamanda Yunan kontrolüne girmesine ve çok sayıda aske-
               rin, sivilin öldürülmesine yol açmıştır. Pasaport’tan karaya
               çıkan  Evzon  (veya  Efzun)  Bölüğü  (Yunan  ordusunda  bir
               askerî birim) Konak’taki Sarıkışla önüne yaklaştığı sırada
               “Hukuk-u Beşer Gazetesi” başyazarı Hasan Tahsin (asıl adı
               Osman  Nevres) Yunanlılara  ilk  kurşunu  atmıştır. Bu  olay,
               işgale karşı gösterilen ilk ciddi tepki olarak tarihe geçmiştir.



                  Kurmay Albay Süleyman Fethi Bey

                  İşgal  sürecinde  İstanbul  yönetiminin  bilgisi  dâhilinde  İzmir’deki  Kolordu  Komutanı
               tarafından tüm subaylara Sarıkışla’da toplanılması ve işgale karşı konulmaması emri
               verilmiştir. 15 Mayıs 1919 günü Sarıkışla’da teslimiyet içindeki Türk subayları dönemin
               Yunanistan Başbakanı Venizelos’a ithafen “Zito Venizelos/Yaşa Venizelos” diye bağır-
               maya zorlanmıştır. Emri reddedenlerden Kurmay Albay Süleyman Fethi Bey defalarca
               süngülenmiş ve yaralı olarak İtalyan Hastanesi’ne kaldırılmıştır. 23 Mayıs 1919 Perşem-
               be günü yani yaralandıktan sekiz gün sonra şehit olmuştur. Mezarı, 15 Mayıs 1919 günü
               şehit edilen diğer asker ve subaylarla birlikte Narlıdere Şehitliği’nde bulunmaktadır.




                  İzmir’in işgali tüm yurtta büyük bir tepkiyle karşılanmıştır. Yurdun her köşesinde protesto mitingleri düzenlenmiş,
               gösteriler yapılmıştır. İzmir ve Batı Anadolu’da yaşanan olumsuzluklar, Türk ulusunun bilincinde ayrı bir yer oluş-
               turmuş ve Millî Mücadele’ye katılımı artırmıştır. İzmir’in işgali Anadolu’da başlayan millî hareketlenmeyi ateşlemiş
               ve müdafaa-i hukuk cemiyetlerini ortak bir ideal etrafında birleştirmiştir. Çünkü Yunan ordusunun geçici bir işgal
               için değil, kalıcı bir ilhak (topraklarına katmak) için geldiği bilinmektedir. Bu işgalin Millî Mücadele’yi etkilediği ve
               ona çok büyük bir itici güç sağladığı kesin bir gerçektir. İzmir’in işgali, Türk Millî Mücadelesi’nin halkın çoğunluğu
               tarafından doğru olarak algılanmasında ve desteklenmesinde büyük bir öneme sahiptir. Bu işgal, çaresizlik içindeki
               Türk halkının işgal güçlerini ülkeden kovmak için Mustafa Kemal Paşa etrafında kenetlenme düşüncesine zemin
               hazırlamıştır. Yabancı basında dahi çeşitli zamanlarda çıkmış yazılarda “Anadolu Direnişi”nin oluşma nedeni olarak
               İzmir’in işgali gösterilmiştir.

        112
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119