Page 104 - Şehrimiz İzmir
P. 104
İZMİR’İN ADI
İzmir’in adı “Smyrna” kelimesinin Türkçeleşmiş
şeklidir. Kentin adı en erken Aiol lehçesinde Smurna,
İon lehçesinde ise Smurne olarak MÖ 7. yüzyıla ait
yazılı kaynaklarda görülür. Kelimenin aslının “Tismur-
na” olduğu ve ön eki olan “ti”nin düşmesiyle Smurna
veya Smyrna şeklini aldığı düşünülmektedir.
Smyrna eski yerli Anadolu dillerine, muhtemelen
Hitit diline, ait bir kelimedir. Farklı yüzyıllarda yaşamış
şair ve tarihçilerin anlattığı çok sayıda söylencenin
ortak noktası, İzmir’e adını veren Smyrna’nın güçlü
ve soylu bir kadın olduğudur. Herodot ve Strabon gibi
Antik dönem yazarları “Smyrna”nın bir kadın ismi ol-
duğunda birleşir. Diğerleri içinden öne çıkan rivayete Anavatanları üzerine farklı
göre Smyrna bir “Amazon”dur. Savaşçı karakterleriy- görüşler olsa da genel kanı Amazonla-
le ünlenen gözü pek Amazonların bir kısmı Bayrak- rın Doğulu/Asyalı olduğu yönündedir. Kaf-
lı’ya (şimdiki Tepekule) gelerek buraya liderleri Smyr- kaslar üzerinden Karadeniz kıyılarına geldikleri,
na’nın adını vermiştir. Terme Çayı (Samsun) kıyısındaki Themiskyra
kentini yurt edindikleri ve bir bölümünün de
Bir başka rivayete göre Smyrna, Aiol kökenli kral
oradan Ege Denizi’ne doğru ilerlediği
Theseus’un karısının adıdır. Theseus’un Kyme Ken-
düşünülmektedir.
ti’nin (Aliağa) kurucuları arasında olduğu ve Smyr-
na’yı da kurduğu aktarılmaktadır. Efesli şair Kallinos’a
göre ise Smyrna, Efes’i ele geçiren bir Amazondur ve
o zamandan beri hem kent hem de kentliler onun is-
mini almıştır.
Diğer yandan Efesli Diana’nın (Artemis) bir adı
da “Samornie”dir. Hayatının son günlerini Efes’te ge-
çirdiğine inanılan Hz. Meryem’e havariler tarafından
verilen bir çiçeğin adının da “Smyrna” olduğu söylen-
mektedir.
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
İzmir adına eklenen gâvur sıfatı genellikle şehirde yaşayan Hristiyanların çokluğundan verilmiş
zannedilir. Oysa gerçekte İzmir’deki Hristiyan nüfus ancak 17. yüzyıldan sonra artmaya başlamıştı.
Hâlbuki daha 1402 yıllarında Temür’ün (Timur) tarihçileri o zamanlar Hristiyanlar elinde olan Aşağı
Kale’den “Gâvur İzmir” diye bahsediyorlardı. Anlaşılıyor ki bu tabir 1344’te Hristiyanlarca ele geçi-
rilen Aşağı Kale’yi, Türklerin elinde bulunan Kadifekale’den ayırt etmek için kullanılmıştır. Bu tabir
daha sonra yaygınlaşmış, bilhassa şehir bu aşağı kısma inince de tamamının adı addedilmiştir. Yok-
sa herkesin sandığı gibi şehirdeki “gâvur”ların çokluğundan veya daha başka sebeplerden verilmiş
değildir.
Yunanlılar 1919 işgalini meşrulaştırmak için bu “gâvur” kelimesini de kendi lehlerine istismar
etmişlerdir.
Tuncer Baykara, İzmir Şehri ve Tarihi, sf. 31-32.
102