Page 31 - Şehrimiz İzmir
P. 31
Şehirde yaşayan insan aynı zamanda yaşadığı mekânların yapısını da belirler. Düz damlı kerpiç evler, cumbalı
ahşap evler, tek katlı evler, çok katlı evler, kapıları sokağa açılan ya da yüksek duvarlarla çevrili bahçelere açılan
evler o şehrin doğal koşulları kadar insanların yaşam biçimini de yansıtır.
İnsanın şehirle ve şehrin mekânlarıyla kurduğu ilişkinin boyutu kendisinin de şehirlilik düzeyini belirlemektedir.
Çünkü şehirli olmak sadece şehirde yaşamaktan ibaret değildir. Büyük İslâm düşünürü ve ilk sosyolog İbn Haldun’a
göre şehirli “Şehirde geniş ve mükemmel bir surette medeni yaşayan kimse”dir. Geniş ve mükemmel surette yaşa-
mak ise şehirde yaşamanın gereklerini yerine getirmekle sağlanabilmektedir.
Yaşadıkları çevreden etkilenen insanların içinde bulundukları çevreye, şehre ve insanlara karşı sorumlulukları ve
görevleri bulunmaktadır. Bu sorumlulukların en önemlisi; atalarından miras olarak aldıkları, binlerce yıllık geçmişi
olan şehri gelecek nesillere yaşanabilir bir şehir olarak bırakma bilincidir. Çevreyi kirletmeden ve tahrip etmeden, ta-
rihî ve kültürel dokuya zarar vermeden yaşanmalıdır. Birlikte yaşamak; anlayış ve saygı çerçevesinde komşuluktan
alışverişe, trafikten gürültü yapmamaya kadar tüm insani ilişkileri, sevgiyi, yardımlaşmayı, dayanışmayı sağlamakla
mümkün olur.
Birgi (Ödemiş-İzmir)
Foça (İzmir)
Pasaport İskelesi (Konak-İzmir)
29