İzmir Olgunlaşma Enstitüsü yıl boyunca ürettiği işler ve faaliyetleri kültürümüzün sanatsal mirasına sahip çıkma amacıyla birbirinden renkli çalışmalara imza atıyor. Bu amaçla düzenlenen ve mukaddes mekanlardan esinlenerek hazırlanan Osmanlı camileri ve çinileri temalı “Kubbe-i Mina” isimli minyatür ve çini sergisi gerçekleştirdi.

Tamamen geleneksel yöntem ve tekniklere bağlı kalınarak çok ince bir el işçiliğiyle hazırlanan ve birbirinden kıymetli minyatür ve çini eserlerden oluşan koleksiyon, ziyaretçileri tarihin derinliklerinde kısa bir yolculuğa çıkardı.

İzmir Olgunlaşma Enstitüsünde düzenlenen sergiye katılan İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın eşi Uzman Doktor Dilek Didem Ayyıldız, bu anlamlı sergide olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirerek, “Kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması konusunda herkesin üstüne düşen görevi yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. Medeniyetimizin tarihe bıraktığı izlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında emek verenleri görmek bizleri çok mutlu ediyor ve gururlandırıyor.” dedi. 

Uzm. Dr. Dilek Didem Ayyıldız, sergideki eserleri beğeni ile inceleyerek emeği geçenlere teşekkür ederek kültürümüzün vatan toprağı gibi kutsal olduğunu söyledi.

İzmir Olgunlaşma Enstitüsü Sanat Tasarım Bölümü ile Seramik ve Cam Teknolojisi Bölümü atölyelerinde ortaya çıkan eserler, 1 Haziran 2018 tarihine kadar İzmir Ticaret Odası’nda İzmirli sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Katılımın yoğun olduğu sergi açılışında medeniyetimizin başyapıtlarından olan Süleymaniye Camii, Selimiye Camii, Sultan Ahmet Camii ve Dolmabahçe Sarayı Saltanat Kapısı gibi eserler büyük beğeni topladı.

Düzenlenen sergiyle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “Kültürümüz, bizim en güçlü esin kaynağımızdır. Yarınımızı inşa ederken temellerini çok kıymetli kültür unsurlarıyla atıyoruz. Evlatlarımızı, her anlamda donanımlı yetiştirirken köklerinin ait olduğu bu toprakları vatan kılan tüm kültür unsurlarını, onların kalplerine ve zihinlerine nakşetmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda yapılan tüm çalışmalar bizim için çok kıymetli ve değerli. Olgunlaşma Enstitüleri, insan yetiştiriyor ama ötesinde tarihimize, kültürümüze dair de çok ciddi ve nitelikli işler yapıyorlar. Bu kurumlarımızın en önemli misyonu; kültürümüze, tarihimize, bizi biz yapan her türlü değere ayrı bir önem ve ihtimam göstermesi ve kültürümüzü nesilden nesile aktarmasıdır.” dedi.