Dört oturum şeklinde gerçekleşen oturumlara, İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, İl Milli Eğitim müdürlüğü Müdür Yardımcısı İlker Erarslan ve çok sayıda öğretmen ve eğitim yöneticisi katıldı.  ”Bir Yönetim Modeli Mimar Sinan” konusunun ele alındığı toplantıya İzmir’de görev yapan eğitim yöneticileri katıldı.

Mimar Sinan’ın çalışma sistemi ve Osmanlı devlet düzeni hakkında bilgi veren Gerçik; “ Mimar Sinan bugünkü anlamda üç bakanlığı yönetmiştir. Ancak Mimar Sinan hiçbir eserine imzasını atmamış Sinan imzası ile değil eserleri ile konuşulmayı tercih etmiştir.

Doksan sekiz yaşında vefat eden Mimar Sinan’ın mührünü ise “El Fakir” olarak attığını belirten Gerçik hiçbir zaman bilgi, donanım ve mevkisinden dolayı böbürlenmeye girmeyerek her zaman alçakgönüllü davrandığını da ifade etti. Osmanlı   devletinin çok güçlü bir arşiv yapısına sahip olduğunu da belirterek , yazılı bir medeniyet olarak tarihe ışık tuttuğunu da söyledi . ayrıca Osmanlı devletinde yakalanan başarının etnik kökenlere değil  liyakat ve güvenilirliğe bağlı olarak sağlandığının da altını çizen İbrahim Zeyd Gerçik  Osmanlı devletinde makam sahibi olmak için güvenilir olmanın,  eğitim sürecinin sürekli devam etmesinin  ve devletin başarısı için düzenlenen testlerden her anlamda geçmenin önemli olduğunu  söyleyerek bu aşamaları geçemeyen kişilerin asla yükseltilmediğini söyledi.

Mimar Sinan’ın devşirme olarak  Osmanlıda görev almaya başladığını belirten Gerçik ; Taş ustası iken Sinan marangozluk eğitimi alıyor. Nakkaşlık, mühendislik ve mimarlık eğitimlerini de alıyor aynı zamanda da orduda görev yaparak seferlere katılıyor.   Doksan sekiz yaşında vefat eden Sinan hayatı boyunca öğrenmeye devam ediyor. Hatta 47 yaşında baş mimar olan Sinan, Süleymaniye Camisini 60 yaşında, hac için gittiği Kâbe’nin restorasyonunu ise 84 yaşında yaptığını söyledi.

Süleymaniye Külliyesini yaptıran Kanuni Sultan Süleyman’ın  küllliye masraflarını kendi servetinden ödediğini de belirterek Osmanlı devletine ait  gördüğünüz hiçbir eser devletin parası ile yapılmamıştır. Her eser kurulan vakıflar tarafından ve kişilerin kendi imkânları ile yaptırılmıştır. Bu eserlere devletin bir kuruş parası harcanmamıştır.  Süleymaniye Külliyesi’nin yapımında 20 bin kişi çalışmış bunları yarısı Müslim yarısı ise gayri Müslimlerden seçilmiştir.  Yapım yedi yıl devam etmiş tamamlandığında ise Kanuni Sultan Süleyman’ın   kendi parasıyla yaptırdığı yerin açılışını Mimar Sinan’a yaptırarak, emeğe ve ustaya duyduğu saygıyı göstermiştir.,

Osmanlı devletinde kurallar ve değerler sistemi vardı.  Kişilerin değil ekiplerin başarısı öne çıkartılırdı.  Her yönetici altında bulunan kişileri takip etmek, onların yeteneklerini ortaya çıkartmak ve onların sürekli eğitiminin sağlanmasından sorumluydu. Bunu yapmayan yönetici görevden alınıyordu.

Süleymaniye Camisinin aynı zamanda içerisinde bir üniversite barındırdığını da söyleyen Gerçik;  hergün iç mekanda üniversite hocaları tarafından halka açık toplantılar yapılırdı. Hergün farklı konunun ele allandığı toplantılarda halk bilgilenirdi. İlkokul ve üniversite bahçe içerisinde yan yana bulunur ilkokul öğrencilerinin aklına direkt olarak üniversite eğitiminin yerleşmesi sağlanırdı.  Cami içerisinde o dönemde dünyada tek olarak rehabilitasyon merkezi vardı. Eserin minareleri 76 metre kubbesi ise 50 metre yükseklikte inşa edişmiş 460 yaşında olan bina üç büyük deprem yaşamasına rağmen hiç zarar görmemiştir.” Diyerek Süleymaniye Camisinin mimari alanda ve diğer alanlardaki barındırdığı değerleri anlattı. Mimar Sinan’ın mezarının da burada bulunduğunu söyleyen Gerçik mezarını inşa eden Mimar Sinan’ın mezarı iki ayaklı pergel şeklinde inşa ettiğini söyleyerek; mimar Sinan şunu belirtmek istemiştir. “Bir ayağım temel ilkelerde sabit durdu, diğer ayağımı da başka diyarları gözlemlemek için kullandım" 

Toplantıda konuşan, İl Milli Eğitim müdürlüğü Müdür Yardımcısı İlker Erarslan ise Mesleki Gelişim Akademisinin yaklaşık olarak bir yıl önce kurulduğunu bu süreç içerisinde birçok isimle eğitimcileri bir araya getirdiklerini belirterek, “ biz istiyoruz ki biz eğitimciler olarak sürekli kendimize yeni şeyler katalım.  İsteğe bağlı olarak yapılan bu çalışmalara öğretmen arkadaşlarımızın gösterdiği yoğun ilgi bizleri çok mutlu etti. Öğrencilerimiz için ilham veren buluşmalar etkinliğini başlattık. Velilerimiz içinde veli eğitim akademisi çalışmalarına başlayacak. Eğitimin saç ayakları olan öğretmen, öğrenci ve velilerimizin uyum içerisinde ahenkle çalışmaları bizlerin geleceğine ışık olarak başarılı yarınlara ulaşmamızı sağlar” dedi. Erarslan ayrıca kendilerini kırmayarak eğitim için gelen İbrahim Zeyd Gerçik’e teşekkürlerini sunmak için adına diktirilen ağacın beratı verdi.