İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği ‘İlham Veren Buluşmalar’ etkinliği kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun liseli öğrencilerle buluştu.
Alsancak Garı Konferans Salonunda eğitimci ve öğrencilerle bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun ‘Milli Kültür Şuuru’ konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan’ın da hazır bulunduğu söyleşide Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, gençlere ülkemizin coğrafyasını tanımaları tavsiyesinde bulundu.
Anadolu’da sakinliğini ve tabiatını kaybetmeyen şehirlerin ‘sakin şehir’ olarak ilan edildiğini söyleyen Dursun, bu noktada kültürel, mimari, tarihi öğelerin ve ruhsal atmosferin bir aradaki uyumuna bakıldığını belirtti.
İtalya´da 1999 yılında kurulan, ´sakin´ felsefesine ve kendi özelliklerine sahip çıkan kentlerin bir araya geldiği Cittaslow Birliği´ne Türkiye´den de üye sayısının 14´e yükseldiğini kaydeden Dursun, Göynük’ün kendisi için farklı bir yere sahip olduğunu dile getirdi.“Her kim ki Göynük’ü görmemiştir; o Anadolu’yu bilmemiştir.” diyen Dursun, gençlere seyahate çıkmadan önce araştırması veherkesin mutlaka bir seyahat defteri olması gerektiğini söyledi.
Türk Kültürünün İlk Özelliği Coğrafyaya Dost Olmaktır
“Bol bol okuyun, gezin, görün, araştırın, fotoğraf çekin, not alın.” şeklinde gençlere seslenen Dursun,Türk kültürünün ilk özelliğinin coğrafyaya ‘dost olmak’ olduğunu ifade etti.
Türklerdeki bazı kültürel öğelere de değinen Dursun, “Gök Tanrı, gök bayrak Türklere aittir; Türk rengi olarak bilinen turkuaz rengi de adını Türkler’den almıştır. 21 Mart Nevruz gününde doğaya çıkmak, doğayla iç içe olmak, ateş, taş, su ve ağaç kültü vardır köklerimizde. Şaman Türklerin de de bunları görüyoruz. Osmanlı döneminde deNevruz’da, Topkapı Sarayı’nda nevruziye şiirleri okunurdu.” diyerek gençlere bilgi ve kültür birikiminin öneminden bahsetti.
Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatname’sini çok okuduğunu söyleyen Dursun, “Kültür birikimimizde önce harita ve coğrafya bilgisi gelir. Turistler, topraklarımızı bizden daha çok geziyor ve daha iyi tanıyor.Anadolu’nun nehirlerini tanıyın, nerden geçiyor, isimlerini nerden almışlar bunları öğrenin. Arkadaşlarınıza kaç ağaç, kaç bitki tanıdıklarını sorun. Bilgiyi dinlemek yerine siz merak edin, araştırın, kendinize meraklı arkadaşlar seçin.Doğayla iç içe yaşayın.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gençlere yönelik yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Dursun, Bakanlığın bünyesinde kurulan ‘Anadolu Tarih ve Kültür Birliği’ ile tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmak adına liseli gençler ve öğretmenlerle birlikte Anadolu’nun farklı şehirlerinde bir araya geldikleri bilgisini verdi.
“Hasankeyf, Ahlat, Mardin, Çanakkale gibi Anadolu’nun farklı şehirlerinde “Gençlerle Baş Başa” buluşmaları düzenlediklerini söyleyen Dursun, İzmirli lise öğrencilerini ve öğretmenlerini de bu tür kültür ve inceleme gezilerine katılmaya davet etti.
Önümüzdeki hafta ‘55. Kütüphaneciler Haftası’ kapsamında bir dizi etkinliğe imza atacaklarını kaydeden Dursun; konuşabilen, düşünebilen, yargılayabilen ve bilgiyi milli ruh ve şuurla ifade edebilen bir gençlik ortaya çıkarmanın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ana vazifelerinden birisi olduğunun altını çizdi.