Milli eğitim ailemizin her kademesinde fedakârca, aşkla görev yapan öğretmenlerimiz ve eğitime yıllarca hizmet vererek emekli olan kıymetli öğretmenlerimiz inanınız ki; dünyadaki hiçbir fetih, kaderin sırrına vakıf olanlar için sınıf kapısını açmak kadar şerefli değildir. Hepimiz bu mesleği seçerken; ömrümüzü, nefesimizi bu milletin evlatlarına adamaya talip olduk. Bu kutsal vazifeyi yerine getirmekten ve bu mesleğin üyesi olmaktan gurur duyuyoruz.

Öğretmenlik mesleğinin sınırları sadece sınıflardan ve bahçe duvarlarında ibaret değildir. Bu sınırların ötesine aşan, ufku ve vizyonu geniş meslektaşlarımız, aziz vatanın evlatlarını aydınlık bir istikbale hazırlıyorlar.

Öğretmen bir ideal aşılayandır. Memleketin dört bir yanında taze ruhları işleyen, onlara ustalıkla dokunan ve bilginin can suyu ile nesiller filizlendiren öğretmenlerimiz ülkeler değil, gönüller fetheder. Milli hafızamızda ve benliğimizde çok özel bir yere sahip olan, tarihimizin her döneminde adından saygıyla söz edilen bir meslek gurubuyuz.  Öğretmenlerin, milletimizin kaderini tayini noktasında çok önemli bir rolü vardır. Öğretilerinin gölgesinde koca bir imparatorluk kurulan Osman Bey’in hocası Şey Edebali’den, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin’ e kadar…

 Fertler gibi nesiller de öğretmenin eseridir.  Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk de “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” diyor. Yeni bin yılın eşiğinde, bu idealle aklımızı ve gölümüzü koyduğumuz bu yolda geceyi gündüze eş tutup çalışıyoruz. Fikir ve değer üretme, yeni bir ürün ortaya koymak noktasında gayret gösteriyor, geçmişten gelen derinliğimizi, bugünün bilimsel gerçekleri ve insani değerleriyle yoğuruyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki teknoloji eğitimde ne kadar etkili kullanılırsa kullanılsın eğitimin ana unsuru her zaman öğretmendir.

Zamandan ve mekândan özge bir mesleğimiz var. Bu doğrultuda aklını ve duygularını yönetebilen, bunları iyi insan olmak için kullanan, yaşadığı toplumu güzelleştiren düşünen, üreten hep bir adım öteye, daha iyiye gitmeyi hedefleyen evlatlarımız, bizlerin en güzel eseri olacaktır.

Medeniyetin mimarı öğretmenlerimiz, al bayrağın gölgesini düştüğü her yerde; bilgiyi, görgüyü, iyiliği,  sevgiyi, hoşgörüyü ve barışı taze dimağlara nakış gibi işlerken yarının güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşa ve ihya edecekler. Onun içindir ki gerek fiili olarak gerek masada ülkemize diz çöktürmeye çalışanların her türlü girişimi sonuçsuz kalmaktadır. Çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinden yapılmaya çalışılan kültürel erozyona karşı yarına ektiğimiz milli ve manevi değerlerimizin tohumları güçlü bir nesil olarak filizlenecek.

Türkiye’nin ileri memleketler arasında hak ettiği saygınlığı elde etmesi için üreten ve bilgiyi kullanan bir yapının önemini idrak eden öğretmenlerimiz; ezber yapmadan araştıran, uygularken öğrenen ve tarih bilincine sahip öğrenciler yetiştirerek ülkemizin kalkınmasında önemli bir rol oynayacaklardır.

Ülkemizde insanımızın yarınlarımızın mimarı öğretmenlerimize olan inancı ve desteği tamdır. Öğretmene saygıyı temel alan bir kültürün temsilcileri olarak bizler, onlara olan minnet borcumuzu hiçbir zaman layıkıyla ödemeyeceğimizin farkındayız.

Ülkeyi imar ederken nesli ihmal etmeyenlerin geleneğinden gelen öğretmenler olarak Bu güzel ülkenin hikâyesini birlikte yazacağız.

Bu düşüncelerle, Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği bugünde, öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü gönülden tebrik ederken emekli öğretmenlerimize sağlık, terör saldırılarında kaybettiğimiz şehitlerimiz başta olmak üzere ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

      Ömer YAHŞİ
İl Millî Eğitim Müdürü