Çanakkale Zaferimizin 102. Yıldönümünde Çanakkale’de destan yazan tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum.  

Bir hilal uğruna sayısız güneşlerin battığı, yüz binlerce vatan evladının birer birer toprağa düştüğü, yokluğun varlığı; maneviyatın maddiyatı; özgürlüğün sömürgeyi yendiği yer Çanakkale… Yedi düvele “Çanakkale Geçilmez!”  dedirten bir büyük destan.  

O unutulmaz savaş, dünyaya meydan okuduğumuz ve milletleri dize getirdiğimiz o zafer, Çanakkale Zaferi! Şairin ”Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.” dizeleriyle haykırdığı müthiş bir mücadeledir. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” 

Yaşamaz ölümü göze almayan,/ Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan,/ Gözyaşı boşana boşana gider! İşte onlar böyle yürüdüler, Bir düğüne gider gibi yürüyerek Çanakkale kurtuluş destanını yazdılar.  

İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymadaki üstün başarısını gösteren bir mücadeledir Çanakkale. Çanakkale’de verilen mesaj, sadece milletimize değil, tüm dünyaya hitap eder. Dönemin tüm savaş yöntemlerinin en üst düzeyde kullanıldığı Çanakkale muharebeleri, asıl gücün teknoloji değil, inanç olduğunu dünyaya bir kez daha göstermiştir. Yahya Çavuş bunun ispatıdır, Seyit Onbaşı bunun ispatıdır.  

Çanakkale Zaferi ile vatan bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, milletin neleri başarabileceği kanıtlanmıştır. Çanakkale Savaşları, Milli Mücadele döneminde Türk Milletine hem yol gösterici olmuş; aynı zamanda da Türk halkı için zor bir dönemde yeniden varoluşun simgesi olmuştur.  

Çanakkale Savaşları, istiklal ve istikbal mücadelemizdir. Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. Dünyadaki güç dengeleri Çanakkale’de değişmiştir. Kurtuluş Savaşı’mızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk Milletinin kahramanlık ve fedakarlığının doruk noktasına ulaştığı bir azmin mücadelesi olmuştur.  

Mustafa Kemal Atatürk, ”Türk evladı ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” diyor. Bu nedenle Çanakkale Savaşlarının değerinin kavranması çok önemlidir. Tarihe sahip çıkan herkes Çanakkale Savaşlarının geçtiği mekanları bizzat yerinde görmeli bu şekilde orada yaşanan ruhu solumalıdır.  

Çanakkale Zaferi, binlerce yıllık şanlı tarihe sahip milletimizin, kendi küllerinden yeniden dirilişinin sembolüdür. Türk Milletinin geçmişi, kahramanlıklarla doludur. Bu büyük kahramanlıkları ve kahramanlarımızı tanımalı ve tanıtmalı; vatan ve millet için gerektiğinde çok büyük fedakarlıklar gösterdiklerini evlatlarımıza anlatmalı, onların çocukları olmaktan gurur duymalıyız. Kahramanlık ruh ve bilincini canlı tutmalıyız.  

Çanakkale Zaferi ile birlikte Şehitler Günü olarak da andığımız  bu anlamlı zafer gününde kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatanı en kutsal emanetimiz olarak muhafaza edeceğiz.  “Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,/ Sana aguşunu açmış duruyor peygamber.”  Bu millet güçlüdür; çünkü, biz bir ölür, bin diriliriz.  

Bugün burada aldığımız her bir nefes, o gün Çanakkale’de verilmiş olan son nefesin sayesindedir. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde gösterdikleri eşsiz mücadelenin bilinciyle, başta  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.        

      Ömer Yahşi

Milli Eğitim Müdürü