Programın açılış konuşmasını yapan İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan, “İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak geçen yıl başlattığımız Mesleki Gelişim Akademisi çalışmaları kapsamında yeni bir toplantıda bir araya gelmenin mutluluğuyla sizleri selamlıyorum. Sosyal ve kültürel kimlikleriyle ufkumuzu açan, alanında yaptığı çalışmalar ile kendilerinden sonra gelenlere örnek teşkil eden, bu toprakların yetiştirdiği değerler ile sizleri bir araya getiriyoruz. Gerek bakanlığımızın gerekse İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün çok önemsediği konuların başında mesleki gelişim ve kişisel gelişim konusu gelmektedir. Bizler de bu vesile ile siz değerli meslektaşlarımızla tanışmak, paylaşımda bulunmak, birbirimizi anlamak açısından bu buluşmaları çok önemsiyoruz. Bu eğitimlerle alanında uzman isimleri farklı konu başlıkları ile sizlerle buluşturuyoruz. Bugün de aramızda ölçme değerlendirme alanında çok önemli bir isim olan Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Türker Toker hocamızı konuk ediyoruz. Eğitimciler olarak çok iyi biliyoruz ki öğrenciyi sadece tek yönlü olarak değerlendiremeyiz. Başarılı öğrenci kavramına ne kadar önem veriyorsak mutlu öğrenci kavramını da bir o kadar önemsiyoruz. Öğrencilerimizin yalnızca bilgi seviyesini temel alan anlayışı kırmalıyız. Analiz, sentez ve değerlendirme yapabilen muhakeme gücü gelişmiş, kendini iyi ifade edebilen, mutlu öğrenciler yetiştirmek en değerli kazanımımız olacaktır. Öğrencinin algısındaki basmakalıp okul düşüncesini birlikte değiştirmeliyiz. Okulu seven, orada isteyerek bulunan özgüvenli, huzurlu ve mutlu çocuklar ile başarı da beraberinde gelecektir. Bu ve buna benzer eğitimler mesleki birikimimize katkı sağlamanın yanında eğitimde birliktelik oluşturma amacına da hizmet ediyor.” diyerek sözü Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Türker Toker’e bıraktı.
‘Üst düzey beceri ölçen soru nedir?’ sorusunu katılımcı öğretmenlere yönelterek sunumuna başlayan Dr. Türker Toker açık uçlu soruların öğrencileri düşünmeye sevk ettiğini ifade etti.
Öğrenmedeki Temel Motivasyonumuz Sınav Kaygısı Olmamalı
Öğrencilerin öğrenmedeki temel motivasyonunun sınav kaygısı olduğunu ifade eden Dr. Toker, bunu değiştirmenin ve öğrencileri derste aktif kılmanın yollarını katılımcılarla paylaştı. “Öğrenciler, çoğunlukla değerlendirilme ve dersi geçebilme kaygısı yaşarlar. Bu nedenle sınavda başarılı olacak kadar çalışıp sınavdan sonra artık işe yaramayacağını düşündükleri bilgiyi unuturlar. Bunun sebebi, öğrencinin ilkokuldan itibaren herhangi bir sorumluluk almadan sadece okula gelip giderek sınavlara hazırlanması ve öğrenme sürecinde aktif olmamasıdır. Öncelikle bizim öğretmenler olarak bunu değiştirmemiz gerekli. Bunun için sınıfta soru sormak, öğrenciyi meraklandırmak ve ufkunu açmak lazım.” diyen Toker öğrenme sürecinde öğrenciyi aktif hale getirip onun öğrenmede sorumluluk sahibi olması gerektiğinin altını çizdi.
Dr. Toker “Öğrenme sürecinde yapılması gereken hedef belirlemek, öğrenmeyi gerçekleştirmek, geri bildirim alarak öğrenimi yeniden planlayıp eksiklikleri gidermek olmalıdır. Ancak zaman darlığı ve müfredatı yetiştirme gibi nedenlerle ölçme değerlendirmeden sonra öğrenmeyi yeniden planlayıp eksikleri giderme yolunu çoğu zaman seçmiyoruz. Yapmamız gereken öğrenmeyi olumsuz etkileyen faktörleri araştırıp ona göre öğretim yöntem ve tekniklerini değiştirmek ve bu sayede öğrenmedeki eksiklikleri gidermektir.” dedi.
Ders Anlatılmaz, İşlenir
“Öğrencilerimizin tutum, değer ve duyguları keşfetmeleri için onlara doğru soruları sormamız gerekiyor. Öğretmenin ders anlatması, sınıfta öğretmeni merkeze alan eski bir yöntemdir. Bu durumda öğrenciler pasif bir şekilde sadece dersi dinler. Ders işlemek ise öğrenciyi merkeze alan bir yöntemdir. Bu nedenle artık ‘Ders anlatılmaz, işlenir.’ diyoruz. Öğrencilere kendi kendine öğrenmeyi ve akran öğrenmesini öğretmeliyiz. Bunu nasıl yapacakları konusunda onlara yol göstermeliyiz.” diyen Toker böylece öğrencilerin bilgi alış verişi yapma ve öğrendiklerini organize edebilme yetisi kazanacaklarını kaydetti.
Tüm dünyada artık ‘big data’ denilen yüksek hacimli verilerin kullanımının yaygınlaştığını vurgulayan Dr. Toker “Sınavlara iyi hazırlanmak için üst düzey beceri ölçen sorular sormalıyız. Tüm dünyada artık sınav sistemleri değişiyor. Öğrencilere daha çok soru çözdürerek daha başarılı olmalarını sağlama dönemi kapanıyor. Soru içeriklerinin üst düzey becerileri ölçecek şekilde hazırlanması ve soru kökünün doğru oluşturulması gerekir. Artık teknoloji çağındayız. Günümüzde bilgi sürekli güncelleniyor ve yenileniyor.” diyerek müfredatı da canlı tutmak adına güncellemek gerektiğini sözlerine ekledi.
Öğretmenlerle soru-cevap şeklinde devam eden programın sonunda İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan, değerli sunumları için Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Türker Toker’e teşekkür etti.