İlk etapta 6 okuldaki yaklaşık 6 bin öğrenciye yönelik etkinliklerin düzenleneceğini belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Proje ile çocuklarımıza oyunlarla, eğlenceli aktivitelerle sağlık eğitimi vererek sağlıklı yaşam konusunda farkındalık kazanmalarını amaçlıyoruz” dedi.
İzmir’de bulunan dezavantajlı okullarda öğrenimine devam eden ilk ve ortaokul öğrencilerinin sağlık bilincinin geliştirilmesi amacıyla, Dokuz Eylül Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde ‘Sağlıklı Okullar, Aktif Nesiller Projesi’ hayata geçiyor. Çocukların sağlık bilincini ve sağlık bilgilerini geliştirmeyi hedefleyen proje kapsamında, oyun oynayarak öğrenme ve görsel-işitsel öğrenme yöntemi uygulanacak. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından ilk etapta belirlenecek 6 okuldaki yaklaşık 6 bin öğrenciye yönelik etkinlikler düzenlenecek. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, okulların bahçelerine sağlık oyunları ve duvarlarına sağlıklı yaşam temalı grafik tasarımları resmedecek. Bu yolla, topluma sağlıklı hayat tarzının ve alışkanlıklarının kazandırılması, sağlıklı beslenmenin ve fiziksel aktivitenin teşviki, temizlik ve hijyen konusunu teşviki, sağlıklı okul yaşam tarzının sağlanması ve sürdürülmesi, sağlık eğitimlerinin verilerek öğrencilerde sağlıklı yaşam konusunda farkındalık kazandırılması amaçlanıyor.
“GÖNÜLLÜYÜZ”
Protokol imza töreninde konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, dezavantajlı okullardaki öğrenci, öğretmen, personel ve ailelere yönelik yapılacak projenin bu yönüyle diğerlerinden daha özel olduğunu söyledi. Rektör Hotar, “Güzel Sanatlar Fakültemizin katkılarıyla dezavantajlı öğrencilerimizin olduğu, kaynaştırma eğitiminin olduğu veya gerçekten Güzel Sanatlar Fakültesinin estetik gözüyle dokunmasında fayda olan yapıların olduğu noktalarda, bu desteği verme konusunda gönüllülüğümüz var. Gönüllülüğümüzü bu protokol ile ortaya koymuş oluyoruz. Yine bu okullardaki öğrencilerimizin sağlıklı beslenmesi ve sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşabilmesi noktasında sağlık müdürlüğümüzün büyük bir gönüllüğü var. Yine il milli eğitim müdürlüğümüz ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimizin katkısıyla da bu okulların tespitinde konunun takibinde ve sonuçlandırılmasında ciddi bir katkısı ve gönüllülüğü olacaktır. Bu kapsamda yaklaşık 6 okul ilk etapta pilot olarak seçildi. 6 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. Protokolümüzün özellikle gönüllü tarafların katılımıyla güzel sonuçlar getireceğine inanıyorum, hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
SAĞLIKLI YAŞAM KÜLTÜRÜ
İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bediha Salnur ise, topluma sağlıklı yaşam kültürünü sağlamak için çalıştıklarını kaydederek, “Sağlıklı yaşam kültürünü; sağlıklı beslenme, hareketli yaşam ve daha sağlıklı kazanımlarla, internet bağımlılığı ile mücadele ederek ve spor yaparak sağlayabiliriz. Biz çocukluğumuzda çok güzel oyunlar oynuyorduk. Şimdi çocuklarımızın ellerinde onları meşgul eden daha farklı, doktorların da eğitim uzmanlarının da çok uygun olmadığını düşündüğü meşgaleleri var. Çocuklarımızda ve ailelerinde sağlıklı yaşam konusunda farkındalık oluşturmak istiyoruz. İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü olarak yaptığımız çalışmalar pilot oluyor ve yayılıyor. Bu çalışmanın da İzmir’in tüm okullarına yayılacağını düşünüyorum” diye konuştu.
İŞLEVSEL BİR PROJE
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi de, dezavantajlı bireylere katkı sağlayan bu projenin kendileri için özel olduğunu vurgulayarak, “Çocuklarımızın hem sağlık hizmetine erişimi, hem sağlıklı yaşam anlayışı kazanmaları hem de akademik anlamda gelişiminde katkı sağlayacağını düşünüyorum. Aklıselim, kalbi selim ve zevki selim nesiller yetiştirmek için çok güzel düşünülmüş ve programlanmış bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu noktada Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörümüze teşekkür etmek istiyorum. Güzel Sanatlar Fakültemizin dezavantajlı bölgedeki çocuklarımıza, öğrencilerimize dokunması ve çocuklarımızın içindeki sanat zevkini ortaya çıkarması anlamında güzel bir uygulama olacak. Çocuklarımızın buna ihtiyacı var. Özellikle roman vatandaşlarımızın yaşadığı bölgelerde belki de binlerce sanatçıyı ortaya çıkarmış olacağız. Bununla birlikte yarın öğretmen olarak mesleğe başlayacak üniversite öğrencilerinin bizim öğrencilerimize dokunmasını çok önemsiyoruz. Emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz. 30 ilçemiz var, dezavantajlı diyebileceğimiz, lavaboları bile dışarıda olan, yerel siyasetten dolayı ruhsat sıkıntısı nedeniyle yıkıp yerine yapamadığımız okullarımız var. Bahçeleri küçük olan okullarımız var. Buralarda çok işlevsel bir proje olabileceğini düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanımızın söylediği gibi beceri ve tasarım atölyelerinin birebir karşılığı olacak” ifadelerini kullandı.
