Açılış törenine; Başbakan Yıldırım’ın eşi, çocukları ve torunlarının yanı sıra, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Milletvekilleri Nükhet Hotar, Mahmut Atilla Kaya, Necip Kalkan, Kerem Ali Sürekli,  AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi,ilçe belediye başkanları, vatandaşlar, çocuklar ve öğrenciler katıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndan bir gün önce açılanson teknolojiyle donatılmış okul, sosyal refah düzeyi düşük olan mahallede çocuklara hediye edildi. Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın program vesilesiyle gönderdiği telgraf sahneden vatandaşlara okundu. Törende konuşan Başbakan Yıldırım, “İzmir’in bir evladı olarak bu ülkeye, güzel İzmir’e hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz. Şimdi başbakanlık görevim sona eriyor ama İzmir’e sorumluluğum devam ediyor. İzmir için daha çok çalışmaya, hizmet yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Durmak yok yola devam” dedi.

SIRTIMDA HACCA GÖTÜRÜRDÜM

“İzmir seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kendisini karşılayan vatandaşlara, “Biz sizinle gurur duyuyoruz” diyerek yanıt veren Başbakan Yıldırım, “Değerli hemşerilerim, bugün benim ve ailem için çok anlamlı, gurur verici bir gün. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın hemen arifesinde İzmir’den çıkan bir milletvekili ve son başbakan olarak sizlere hitap ederken pek çok heyecanı birlikte yaşıyorum. Bu anlamlı günde rahmet anamın ve Allah uzun ömürler versin sevgili kayınvalidemin adlarını taşıyan okullarımızı güzel İzmir’in en büyük ilçesi ve en vefakar ilçelerinden biri Karabağlar’a armağan ediyoruz. Ben anam Bahar Yıldırım’ı ömrümün baharında kaybettiğimde kendisi henüz 38 yaşındaydı. Kaybettiğimiz bütün annelerle birlikte sevgili annemin de ruhu şad, mekanı cennet olsun. Okulun tabelasında Bahar Yıldırım yazdığını görünce güzel annemin şefkatli kollarıyla bana sarıldığını hissediyorum. Biliyorum ki şu anda onun ruhu bizi görüyor ve bu manzaradan mutlu oluyor. Analarımız için ne yapsak azdır. Eğer bugün anam hayatta olsaydı sırtımda hacca bile götürürdüm. Kayınvalidem Havva Hanım da bana anamın yokluğunu hiç hissettirmedi. Ailemize kol kanat geren muhterem bir hanımefendi. Sağlık sorunları nedenleriyle bugün aramızda değil. Kendisinin ellerinden öpüyorum” dedi.

İZMİR’İ TANIMAKTAN BAHTİYARLIK DUYUYORUM

Erzincanlı Topal Dursun’un evladı olarak, Bahar Hanım’ın evladı olarak doğmuş ben; şu anda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak sizlerle berabersem bunu ülkemizin güçlü cumhuriyetine borçluyuz. Kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyetimiz çocukluk çağında yetim kalan bu kardeşinize ülkesine, milletine hizmet etme fırsatı verecek büyük bir yönetim şeklidir. Bugün bütün yavrularımız da köylerde, şehirlerde nerede olursa olsun ülkemizin teminatı yarınlarımızın umududur. Bütün yavrularımızın 23 Nisan ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. İzmir’i tanımaktan İzmirli olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum.”

BİRBİRİMİZE DAHA ÇOK KENETLENECEĞİZ

23 Nisan’ın bir milletin kaderinin değiştiği Türkiye’nin ilk resmi bayramı olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, “Milli bayramlar birliğimizin kardeşliğimizin sembolüdür. Bizlerbugünlerde çocuklarımıza kendilerine emanet edilen değerlerin emanetin önemini ve büyüklüğünü daha çok anlatacağız. Özellikle ülkemize, devletimize, milletimize, ay yıldızlı bayrağımıza yönelik bölücü yıkıcı faaliyetler karşısında daha fazla ülkemize sahip çıkacağız. Egemenliğimizi gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı bayrak altında yaşayan herkes bilsin ki ne Kurtuluş Savaşımızı, ne 15 Temmuz alçak FETÖ kalkışmasını, ne bu bayrağı indirmek, bu vatanı bölmek isteyen girişimleri, ne de bu toprak için toprağa düşen şehitlerimizin kahramanlıkları asla unutulmayacak. Unutturulmayacaktır. Bunun için de birbirimize daha çok kenetleneceğiz. Bizim ileriye bakmamız lazım” dedi.

DERSLERİNİ YİNE VERİRİZ

“Gelecek bilgi toplumunda, gelecek teknolojide” diyerek sözlerine devam eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: “Bilgi toplumu olmak yetmez aynı zamanda ilgi toplumu olmalıyız. Çevremizdeki yakınlarımızla daha çok ilgileneceğiz. Duyarlı olacağız. Empati yeteneğimiz güçlü olacak. Bu topraklarda yaşayan herkesi kardeşimiz bileceğiz. Ayrımcılığa, ayrılıkçı fikirlere yer vermeyeceğiz. Ülkemizin düşmanları bellidir. Düşmanlar, ay yıldızlı bayrağımıza karşı çıkanlardır. Düşmanlar,780 bin km kare vatan toprağında ayrımcılık yapmaya kalkanlardır. Düşmanlar kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlerdir. İç ve dış mihraklar... Kardeşliğimizi, devletimizi, bayrağımızı çekemeyenler. Ne yaparsa yapsınlar… Afrin’de yaptığımız gibi, El Bab’da yaptığımız, Gabar’da, Kandil’de yaptığımız gibi üstlerine ÇÖKERİZ, DERSLERİNİ VERİRİZ. BU BAYRAĞI İNDİRMEZ, EZANLARI DİNDİRMEYİZ.” 

TEKNOLOJİYE ESİR OLMAYIN

1.Dünya Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvelle mücadele edip esaretini vermeyen Türk milletinin teknolojiye esir olmaması gerektiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “Teknoloji eğitimde bilimde hayatın her yerinde olmalı. Eşimizin dostumuzun hatırını da sosyal medyadan sormak bize yakışmayan bir şey. Görüyoruz ki artık bayram tebrikleri bile toplu mesajlarla yapılıyor. Neredeyse yüz yüze bir araya gelmek, iletişim kurmak yok oluyor. Kendimizi bu esaretten kurtarmalıyız. Hatta geçen gün bir şeye şahit oldum. Bakıyorum birisi düğün davetiyesinin fotoğrafını çekmiş arkadaşına göndermiş. Düğüne davet ediyor. Sosyal medyadan davet yapıyor. Arkadaşı da geri kalır mı o da tutmuş bir çeyrek altının fotosunu göndermiş hayırlı olsun diyor. Ne hale geldik. Şaka bir yana, bilgi teknolojilerini, eğitim odaklı teknolojiyi evlatlarımızı donanımlı hale getirmek için kullanalım ama insanlığımızı birbirimize göstermekte de cimri olmayalım” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin mesajlar veren Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz gecesi hainler TBMM’yi bombaladı. O gece milletin temsilcileri üzerine bomba, mermi yağarken kahramanca direndiler. Milli iradeye sahip çıktılar. Bir kez daha buradan o gece mecliste ülkenin bekası için bombalara meydan okuyan vekillerimize şükranlarımı sunuyorum. O meclisi bombalamaya kalkanlar bilsin ki, hiçbir şey karşılıksız kalmıyor. Şimdi mahkemelerde teker teker bunun hesabını ödüyorlar, ödeyecekler. Önümüzdeki günlerde meclisimiz daha güçlü, daha istikrarlı bir şekilde ülkemizi geleceğe taşıyacak.”dedi 

İZMİR’E SORUMLULUĞUM DEVAM EDİYOR

Okulun hayata geçmesi aşamasında emeği geçen herkese teşekkür eden Başbakan Yıldırım, “Bu bahar gününde her biri bahar dolu olan yavrularımızı sevgili annelerimiz Bahar Yıldırım, Havva Yıldırım’ın güvenli kollarına sizleri emanet ediyorum. Bu güzel okulların hayata geçmesini sağlayan kendisi de yıllarca evlat yetiştirmiş kıymetli eşim Semiha Hanım’a teşekkür ediyorum.  Evlatlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca en güzel şekilde bu eserin yapılması için ilk günden bugüne kadar mühendisinden mimarına,yüklenicisine kadar herkese emeklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu eserin İzmir’imize, Karabağlar’a hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ben İzmir’den milletvekili adayı oldum. Bana sahip çıktınız. Milletvekili yaptınız, yetmez dediniz başbakan yaptınız. İzmir’in bir evladı olarak bu ülkeye güzel İzmir’e hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz. Şimdi başbakanlık görevim sona eriyor ama İzmir’e sorumluluğum devam ediyor. İzmir için daha çok çalışmaya, hizmet yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Durmak yok yola devam. Hizmetlerimiz İzmir’e ülkemize hayırlı olsun.”

YILDIRIM AİLESİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLER

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise şunları söyledi: “Okulumuzun temelinin atılmasından eğitime açılmasına kadar her aşamasını takip eden Yıldırım ailesine sonsuz teşekkür ediyorum. İzmir’de en çok ihtiyaç duyulan alanda ve en çok ihtiyaç duyulan yerde İzmir’e kazandırılabilecek en güzel eseri İzmir’e kazandırdığınız için sonsuz teşekkürler. Bu Yıldırım ailesinin ilk okulu değil; Yıldırım ailesinin birçok eğitim kurumu var ancak bu okul onları incisi olmuştur. Okulumuz Cuma günü öğrencileriyle buluştu. Bölgede dört okul normal eğitime geçecek. Eserkent Ortaokulu’nun yıkılmasıyla 32 derslikli modern bir ortaokul yapılması planlanıyor. İnsanın en değerli birikimi eğitimdir, en değerli varlığı ise beşeri sermayedir. Kalkınmak için yetişmiş insan gücüne ihtiyaç vardır. Bunu da okullar sağlar. Bu okullar İzmir’in en iyi okulları arasına gireceğinden hiç şüphem yoktur. Türkiye beşeri sermayesini kendisine güç olarak döndürmeyi başarmıştır. Hedef ne kadar büyükse yapılması gerekenler o kadar çoktur.1merkezi hükümet bütçesinden eğitime ayrılan pay 12 kattan fazla arttı. Bu okullarımızın ülkemize ve İzmir’imize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” 2 yıl içerisinde hem Karabağlar’da hem İzmir’de tekli eğitime geçileceğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “Bunun için 100 tane daha okula ihtiyacımız var, Karabağlar’da ise 20 tane. Şimdiden 20 hayırseverimiz bu sorumluluğu üstlendi. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.