İzmir´deki dört hastane sınıfında eğitim alan, çoğunluğu onkoloji hastası 81 öğrenci için eğitimciler bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu. 

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Harun Yazar, Mehmet Yiğit, Şube Müdürü Zehra Tuba Kabakçıoğlu ile birlikte hastane sınıflarında görevli öğretmenler, Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) müdürleri, İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ve sorumlu hekimler katıldı.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, toplantıda yaptığı konuşmada özel eğitim alması gereken tüm öğrencilerin hukukunun kendilerine emanet olduğunu ve üstlendikleri sorumluluğun bilincinde olduklarını kaydetti. Yahşi, sağlık sorunları nedeniyle uzun süre hastanede kalan çocuklar için İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli olarak hastane sınıfları oluşturduklarını dile getirdi. İzmir´de tek bir öğrencinin dahi evinde kaderine mahkûm olmadığını anlatan Yahşi, bu konuda çok hassas olduklarına dikkat çekerek “Bilimsel olarak verilere bakıldığında otizmli bireylerin sayısında oluşan artış bizi üzüyor. Velilerin erken tanı ve tedavi sürecinde çocuklarını yönlendirmesi için gerekli desteği veriyoruz. Hiçbir anne ve babanın çaresizce hayatını sürdürmesini istemiyoruz. Bu anlamda Rehberlik ve Araştırma Merkezlerimizin sayılarını arttırdık. İzmir’de engelli öğrencisi bulunan çevre ilçelerin de RAM’lara ulaşabilmesi için çalışıyoruz. Özel eğitim anaokullarının sayısını artırıyoruz. Kınık´ta işitme engelliler okuluna gittim. Orada eğitim alan çocukların mutlu olduklarını gördüm. Tıbbın ilerlemesiyle birlikte çocuklarımızın yaşadıkları sorunların minimize edilmesi en büyük isteğimizdir.” diye konuştu.

Üstün yetenekli çocuklar için Bilim ve Sanat Merkezlerinin (BİLSEM) sayısını da arttırdıklarını anlatan Yahşi, çocukların eğitim haklarından geri kalmamaları için hastanelerdeki eğitimi önemsediklerini dile getirdi. İzmir’de hastanelerde görevlendirilmek üzere norm kadro fazlası öğretmenler bulunduğunu belirten Yahşi şunları söyledi:

“Başvuru olduğunda eve öğretmen gönderiyoruz. Öğretmen eksikliğimiz yok. Raporu olan evlatlarımızın evinde veya hastanede eğitim alabilecekleri bir alt yapımız var. Hastanelerdeki öğrencilerimizin sayısı bugün 81. Bu sayının artmasını istemiyoruz ama varsa tüm çocuklarımıza gerekli eğitimi vermek zorundayız. Hastanelerde verilen tedavinin yanında ailenin taşıdığı endişeyi azaltmak da önemli. Onlar, çocuklarının geleceğinden endişe duyuyor. Bu kaygıları minimize edecek çalışmalar yapıyoruz. Benim kapımı çalan ve yapılması gerekenlerin altını çizen tüm eğitimcilerimize ve hastanelerdeki öğrencilerimiz için gecesini gündüzüne katarak çalışan tüm personele teşekkür ederim.”

Karne Alıyor, Bayramları Kutluyorlar

İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Yiğit; Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, gerek onkoloji servisinde gerekse yanık tedavisi alan çocukların bazen sınıflarda bazen de odada yatağı başında eğitim aldığını belirtti. Ailelerin, çocuğun hastanede eğitim alma zorunluluğunu belirten bir rapor ile birlikte RAM’a başvurmaları gerektiğini söyleyen Yiğit, “Bu öğrencilerimiz, alması gereken eğitimi temel düzeyde alıyor. Muaf tutuldukları dersler var ama hastanede aldıkları eğitim sayesinde sınıf atlamaları mümkün. Çocuğun tedavisi devam ettiği sürece orada eğitim alabiliyor.” dedi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi´nde beş yıldır öğretmenlik yaptığını dile getiren Selma Akın ise şunları anlattı: 

“Hastane sınıfımız, Konak Mimar Sinan İlkokulu’na bağlı. Öğrencilerimiz arasında Diyarbakır, Uşak, Ağrı gibi farklı illerden gelenler var. Öğrencilerimizin önce İzmir’e sonra hastaneye uyumunu sağlıyoruz. Onların hem anneleri, hem öğretmenleri, hem psikologları, hem de oyun terapistleri oluyoruz. Her şekilde onların rahat etmeleri için mücadele ediyoruz. Çocukların diploma törenlerini ve karne törenlerini yapıyoruz. Ulusal bayramlarımızı kutluyoruz. Çocuklar, kemoterapi tedavisinden gelip şiirini okuyor. Veliler de sürecin içine çekiliyor. Okul ve sınıf ortamını hastaneye getiriyoruz.”