Eğitim yöneticisi Ozan Demiralp, Prof. Dr. Bekir Buluç, eğitim yöneticisi Mevlüt Kayhan Karlı, akademisyen yazar Nihat Aytürk, öğretim görevlisi Dr. Esat Altıntaş ve eğitim teknoloğu Sultan Edip gibi birbirinden değerli isimlerle hafta boyu sürecek olan seminerlerde eğitim yöneticilerine yönelik toplam 30 saatlik bir hizmet içi eğitim programı uygulanacak. 

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda ilk oturumu düzenlenen ‘Eğitimde Yönetim ve İnovatif Eğitim Liderliği Semineri’nde 267 müdür ve 570 müdür yardımcısına eğitim verilecek. Seminerin açılışında söz alan İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan, Mesleki Gelişim Akademisi’nin yeni eğitim öğretim yılında da birbirinden farklı konu ve konuklarla devam edeceğini ifade etti. Erarslan, göreve yeni başlayan okul müdürlerine İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda, müdür yardımcılarına ise Karabağlar Halk Eğitimi Merkezi Konferans Salonunda hafta boyunca düzenlenecek olan toplam 30 saatlik hizmet içi eğitim semineri verileceğini kaydetti. 

Bizler İnsan İnşa Ediyoruz

Eğitim yöneticilerine yeni görevlerinin hayırlı olması dilekleriyle açılış konuşmasına başlayan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “2018-2019 eğitim öğretim yılının öğretmenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize; yerelde İzmir’e genelde tüm Türkiye’ye hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Mesleğimiz zor ve meşakkatli, ancak insan ile uğraşmak huzur ve mutluluk verici. İnsanın ömrünü neye adadığı çok önemli. ‘Ömrünü nerede harcadın?’ sorusunun muhatabı olarak ben şu cevabı vermekten mutluluk duyuyorum. Bu coğrafyada, bu ülkede yürekleri iyilikle, merhametle, marifetle kuşanmış, o ülkenin temel değerlerini almış,  iyiliği zerresine kadar yaşatmış insan yetiştirmeye harcadım. Bu verilebilecek en muhteşem cevaptır.” dedi.

Sözlerine İzmir’de yapılan çalışmalardan bahsederek devam eden Yahşi; “Bizler insan inşa ediyoruz. Sadece kendi medeniyet kodlarımızla değil, dünya çapında, hem akademik anlamda donanımlı hem de gerçekten erdemli, şahsiyetli bireyler yetiştirmek amacında ve gayretindeyiz. İyiliğin, güzelliğin, doğruluğun ve adaletin kodlarını net bir biçimde verebildiğimiz bireyler yetiştirmenin değeri, hiçbir şeyle ölçülemez. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bir yıl önce başlattığımız ‘İyilik Gönüllüleri’ projesinde tüm bunları hedefledik. Ahlaki anlamda da bu çalışmaları yaparak güzel çocuklar yetiştirmek durumundayız. Görevinizi ifa ederken adaletten ve hakkaniyetten asla taviz vermeyin. Mesleğinize aşkla, heyecanla, umutla başlıyorsunuz. Bu anlamda güzel bir başlangıcın arifesindeyiz. Güzel işler çıkaracağınıza inanıyorum.” diyerek, görevlerine yeni başlayacak olan okul müdürlerine tavsiyelerde bulundu.

İnsan İnsanın Gölgesinde Yetişir

Çocuğu şekillendirmenin, onun hayatında rol model olmanın, çocuğu kanalize etmenin eskiye göre çok daha zor olduğunu ifade eden Yahşi, “O kadar çok dış etken var ki arkadaşlar… Akademik başarınız ne olursa olsun okullarda sevilen, adaletli, aranan bir yönetici olmak ve itimat kazanmak istiyorsanız öncelikle iletişime çok önem vermelisiniz. İletişiminiz her daim üst düzeyde olsun. Dikta ile değil ikna ile iletişim kurarsanız her işte başarılı olursunuz. Okulun kapsındaki güvenlik görevlisinden, müdür yardımcısına kadar herkes ile iletişiminize azami önem verin. İnsan, insanın gölgesinde yetişir. İnsan, insana tutunarak büyür. Eğitim yöneticiliğinin belli bir kitabı yoktur, belli kuralları yoktur. Bu işi aşkla ve şevkle yapan hak ve adalet kavramlarından ayrılmayan yöneticiler için başarı kaçınılmazdır. Hiçbir zaman okulunuzdaki öğretmenleri işin içine katmadan başarı elde edemezsiniz. Biz, insan yetiştiriyor ve geleceği şekillendiriyoruz. Bu kumaşı doksan dokuz defa ölçüp bir kez biçeceğiz. Öğrenciye aklımızla değil kalbimizle yaklaşacağız. Ülkemizde itibar ve kıymet derecesi anlamında ilk üçten aşağı düşmeyen bir mesleği icra ediyoruz.” diyerek itibarın öğretmenlik mesleğinde ne denli önemli olduğunun altını çizdi.

Yahşi, “Okullarımız sizlere emanet; duran değil akan bir mesleği icra ediyoruz. Bu nedenle sürekli beslenmemiz ve kendimizi daha da geliştirmemiz lazım. Sizlerin ihtiyaç duyduğu konularda seminerlere devam edeceğiz. Bu seminerlerin kalitesini daha da arttıracağız. Sayın bakanımızın selamını mutlaka öğretmenlerimize iletin. Öğrencilerinizi muhabbetle karşılayın, veliler ile diyaloglarınızı güçlendirin. Her zaman hatırlayalım, biz bu ülkenin çocuklarının ve bu ülkenin temel değerlerinin yanındayız; bizim tarafımız budur. Hayalleriniz olsun, inancınız olsun. Aşkla, samimiyetle mesleğinizi icra ettiğinizde göreceksiniz ki aynı şekilde karşılık bulacaksınız. Çocuklarımız bizim en değerli hazinemiz. Eğitim ordumuza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Heyecanınız her daim iri ve diri olsun.” sözleriyle konuşmasını sonlandırırken tüm eğitim yöneticilerine yeni görevlerinde başarılar diledi.

Seminerin ilk gün konuşmacısı eğitim yöneticisi Ozan Demiralp, eğitim yöneticilerinin işinin sadece okulları yönetmek değil aynı zamanda öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin mutluluğu için de uğraşmak olduğunu ifade etti. “Okullarımızı nezih bir ortam haline getirmeliyiz. Bunun için çok büyük bir bütçeye gerek yok, sadece planlı programlı hareket etmeliyiz. Okullarımızda öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve velileri de işin içine katarak, paydaş olarak onların da fikirlerini alarak ilerlemeliyiz. İletişime açık olmalıyız, karşımızdakinin ne dediğini dinlemeliyiz. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. İşimiz masa başında değil; işin adı yönetimse o iş matematikle değil, felsefe ile yürür. Yöneticilerimizin bir felsefesi olmalı, teknolojiyi kullanmayı bilmeli. Bir okul, müdürü kadardır. Okul müdürü ne kadar felsefe, kodlama, sanat, spor biliyorsa okulunda da bunlara o kadar önem verir.” dedi.