Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan kendi değerinin farkında olan insanların ne kendini ezdirdiğini nede karşısındakini ezme niyeti taşımadığını belirterek, “Vicdani zeka olarak adlandırdığımız değerlere sahip olan bir insan her türlü bağımlılıktan uzak durabiliyor ve çevresini eğitmeye çalışmak yerine kendisini eğitmeye zaman harcıyor. NLP teknikleri maddi başarı getirirken manevi doyumda yetersiz kalabiliyor. Cesaret, empati, güven, sevgi, hoşgörü, risk alma, hesap verebilme gibi birbirini besleyen birçok pozitif niyet insanı mutluluğa taşıyan değerlerdir. Mutluluk gerçekte bu değerleri hayata geçirmenin yan ürünüdür” dedi.

HESAP VERİLEBİLİRLİK İLKESİ

Hesap verebilirlik ilkesinin demokraside oldukça önemli olduğunu ve bu ilkenin gelişmenin tek kaynağı olduğunu ifade eden Tarhan şunları söyledi: “Buda muhaliflere kulak verilmesi anlamına gelir ki eğer bir toplumda muhalif yoksa o toplum her türlü gelişime kapalı kalır.  Hesap verebilirlik ilkesini uygulayamayan bir yönetici çok bilgili dahi olsa kaybetmeye mahkumdur. Kültürümüzde farklı görüşleri dikkate alarak istişare yöntemi ile kararlar almak hala dünyada bilinen en sağlıklı yöntemdir. Kültür kodlarımızda ciddi hatalar olduğunu itiraf etmek zorundayız ki onları fark edip düzeltebilme şansımız olsun. Pozitif değerlere sahip insanların normal insanlara göre 8.5 yıl daha fazla yaşadığı bilimsel olarak ispatlanmış durumda.”

İletişimcilerin kullandığı 5N 1K kuralının gerçekte psikolojiden geldiğini ve sağlıklı bir kişilik analizi yapabilmek için kişinin kültürel ve yaşam değerlerinin bu sorular sorularak açığa çıkarılabileceğini ifade eden Tarhan, “Bir inşaatın mühendisi, işçisi, malzemeleri vardır ancak hepsinden önemlisi o binayı ayakta tutacak olan sağlam bir temeldir. İnsanda kendi pozitif ve negatif duygularını çok iyi tanımalıdır ki o duyguları yönetebilmesi mümkün hale gelebilsin. Kaliforniya psikolojisinde aşırı  hedonozim hakim olduğu açığa çıkarıldı. Hedonizim hazcılık anlamındadır ve kişi kendisine haz vermeyen her şeyi hayatından çıkarır. Kalifornia’da iki yaşlı çift gazlarını açarak kendilerini öldürdü. Yazdıkları mektupta sebebini aylarca çöpçüden başka kimsenin kapılarını çalmamış olması şeklinde açıklamışlardı. Hedonizim bugün birçok insanı ele geçirmiş durumda” şeklinde konuştu.

Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu Başkan Vekili ve İzmir milletvekili Kerem Ali Sürekli’nin de katıldığı programda çocuk istismarı ile mücadeleye değinen sürekli  “Adalet komisyonu üyesi olarak söylüyorum ki bizim için bu eylemler cinayettir adam öldürmektir.  Bu konu üzerinde çalışmalar başladı. Ancak siz rehber öğretmenlerin katılımı ve hassasiyeti çocuklarımıza yapılan bu çirkinliklerin önüne geçilmesi için çok önemli” dedi.

Madde bağımlılığı konusunda yapılan çalışmalara da dikkat çeken  Sürekli, bağımlılığın bir beyin rahatsızlığı olduğunu söyledi.

Bağımlıkla mücadele edilirken görünen tablonun sevindirici olduğunu da söyleyen sürekli ülkemizde kuvvetli aile bağlarının olmasını bağımlılık tuzağına düşen çocuklarımızın Avrupa’da yakalanan genç sayısına göre oranını azaltıyor. Ancak şunu görüyoruz ki gençlerimiz en çok bu tuzağa 13-14 yaş grubunda ve lise birinci sınıfta düşüyorlar.  Bizim için sadece yabancı maddeler bağımlılık değildir. Bağımlılık kavramı içerisinde gençlerimize zarar veren teknoloji bağımlılığı bile var.

İstiyoruz ki gençlerimiz bu bağımlılık hastalığına hiç yakalanmasın. Alınacak olan en önemli önlem bağımlılık hastalığına yakalanmamaktır.  Bağımlılıkla mücadelede en büyük görev milli eğitim bakanlığı ve aile ve sosyal politikalar bakanlığına düşüyor. En büyük görev milli eğitim bakanlığı ve siz rehber öğretmenlerimize düşüyor. Bağımlılıkla mücadelede arz boyutunun önüne geçerek bağımlılık yapan maddelerin piyasaya sürülmemesi için çalışmalar yapıyoruz. Bağımlılık ağına yakalanan vatandaşlarımız içinse ayakta tedavi merkezlerimiz, amatem ,çematem,  tedavinin olmazsa olmazı rehabilitasyon merkezlerimiz var. Tabi burada en önemli faktör bu bağımlılık hastalığına yakalanmamak.  Çocuklarımızın bu stresten kurtulması için elimizden geleni yapmalıyız. Madde bağımlılığı konusunda dünya da en düşük oranlardayız. Hedefimiz bu oranı sıfıra çekmek olmalıdır.  Tüm sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapacağız.  Çocuklarımızın geleceği ile ilgili olan bağımlılık konusu siyaset üstü bir konudur. Hepimiz el ele verip çocuklarımızın bu ağa düşmesini engelleyeceğiz.

Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu Başkan Vekili Sürekli’den İzmir’e müjdeli haber…

İzmir’de bağımlılıkla mücadele yapılması için Karşıyaka yamanlar bölgesinde özel köy oluşturulmasının planlandığını da söyledi.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ise yapmış olduğu konuşmada; “Çok kıymetli bir hocamızı burada ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hem taciz, hem madde bağımlılığı hem de teknoloji bağımlılığı ile alakalı bir başarı varsa, bir çalışma varsa bir tane öğrencinin bile elinden tutulup israf edilmeden onu hem ailesine hem topluma kazandırma noktasında iyi bir sonuç varsa bu başarı, siz çok değerli rehber öğretmenlerimize aittir. Bu anlamdaki hassasiyetiniz için teşekkür ediyorum.” Diyerek İzmir’de bağımlılıkla mücadelede yakalanma başarıdan dolayı rehber öğretmenlere teşekkür etti.

Sözlerine “İkincisi yine aynı şekilde bizlerin de devamlı değişen ve gelişen bir eğitim politikamız var.  Dünyada eğitim politikaları her yerde değişiyor. Her ülke kendi içinde bir değişim ve dönüşüm içinde. Çünkü eğitimde herkes bir model arıyor. Bizler de bu eğitim politikalarını İzmir’de takip ediyoruz. Bir zamanlar Finlandiya vardı şu anda Singapur başı çekiyor.  Fakat Finlandiya’nın dünyada çok iyi biri başarısı varken uyuşturucu ve intiharda nerde olduğunu da hepimiz itiraf etmeliyiz. Biz, akademik başarı, aynı zamanda sosyal kültürel sportif başarılara imza atarken bir taraftan da öğrencilerimizin bu kirli emellere, kirli oyunlara düşmemesi için de ciddi anlamda bir mücadele vermekteyiz” Dedi.

Rehber öğretmenlere yönelik olarak yaptığı konuşmada başarılı işbirliği çalışmasına da değinen Yahşi, “Sizlere bu mücadelede iyi bir örnek, iyi bir adanmışlık gerçekten yürekten yapmış olduğunuz çalışmalar için teşekkür ediyorum. Bunu altını çizerek söylüyorum çünkü en ufak bir şüpheyi bile üzerine giderek dikkatli bir şekilde araştırarak yöneticilerimizle, müdür yardımcılarımızla müdürlerimizle emniyetle milli eğitimle iyi bir işbirliği halinde olduğunuzu biliyorum.

Türkiye’de 81 ilde olmayan bir şey yapıyoruz. Direkt biz adli anlamda savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bakın, beklemiyoruz kendi avukatlarımız bunu yapıyor.

Bu anlamda gerçekten kötülüğün üstünü örtmeyen, ciddi bir şekilde çalışarak ortaya çıkartan, hassasiyetle üzerinde durarak çocuklarımızın güvenliği ve geleceği için çalışıyoruz. Niye madde bağımlılığı diyoruz, niye taciz, niye teknolojik bağımlılık diyoruz. Çünkü şu anda tehdit eden, ciddi bir kirliliğin var olduğunu biliyoruz ve bunları sizlerle birlikte aşacağımıza inanıyoruz.

Biz istedik ki sayın vekilimiz de TBMM’de neler yapılıyor, ne oluyor, genel anlamda Türkiye’deki çalışmalar neler? Onlara da hep birlikte kulak verelim. Sağ olsun sayın vekilimiz de kırmadı başkan vekili olarak İzmir’le paylaştı.