İzmir’de görev yapan öğretmen ve idareciler önceki gün İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda bir araya geldi. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı tarafından verilen “Başarılı ve Mutlu Öğrenciler Yetiştirmek” konulu seminerin eğitimcilere yol haritası olması hedeflendi. Sabah saatlerinde gerçekleşen programın ikincisi, aynı gün öğleden sonra Aliağa Habaş Hamdi Başaran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonunda da gerçekleştirildi.
Vizyon Kazandırıyoruz
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan eğitim sistemi ve seminere ilişkin duygu düşüncelerini ifade etti. Erarslan, “Geçtiğimiz yıl Mart ayında başlattığımız yaklaşık bir senesini tamamlayan Mesleki Gelişim Akademisi çalışmalarında bir aradayız, mutluyuz. Bizler bu vesileyle bilgilerimizi güncelleme ve tazeleme fırsatı buluyoruz. Bizlerin okulların tamamını her zaman gezme şansı olmuyor. Okulları her ne kadar gezmeye çalışsak da İzmir gibi büyük bir şehirde tüm öğretmenlerimizi yakından tanıma fırsatımız olmuyor. Bu vesile ile  tanışma, kaynaşma, beraber olma şansı yakalamış oluyoruz. Buna  çok önem veriyoruz. Çünkü insan tanıdığı zaman seviyor, sevdiği şeyi anlıyor. Anladığı ölçüde de ekip oluyor. Ekip olduğu zaman da başarı ve sinerjiyi getiriyor” dedi. Öğrenci, öğretmen ve veli ilişkisine yönelik kaynaştırma projelerinden de bahseden Erarslan, “Bizler öğretmenlerimize ve eğitim yöneticilerimize yönelik “Mesleki Gelişim Akademisini” planlarken bir yandan da öğrencilerimize yönelik “Bilim Buluşmaları” ve “İlham Veren Buluşmalar” adı altında etkinlikler düzenliyoruz. Bizlerin bayrağını başka ülkelerde taşıyan Türk bilim insanlarını, akademik camiayı öğrencilerle buluşturuyoruz. Böylece öğrencilere vizyon kazandırıyoruz. Eğitimin üçlü saç ayağı olan öğretmen, öğrenci ve veliye yönelik neler yapabiliriz diye düşündük. Çünkü bir öğrencinin eğitiminde  öğretmenin payı olduğu kadar velinin de sorumluluğu fazla. “Veli Eğitim Akademisi” ile velilerle de iç içe olacağız. Bizler mesleki dayanışmayı öncelik kılan, daha fazla birlikte vakit geçiren, birbirlerini daha fazla anlayan bir eğitim ailesiyiz. Bu özgüvenle okullarda çalışmalıyız.  Kapımız sizlere her zaman açık. Bizler sizi gördükçe inanın motivasyonumuz, çalışma aşkımız ve şevkimiz daha fazla artıyor. Çünkü ne kadar güçlü bir yapının ve güçlü bir mensubu olduğumuzu sizleri gördükçe hatırlıyoruz” diye konuştu.

Öncelikler Arasında
Seminerin önemine de değinen Erarslan şöyle ekledi: “Mutlu ve başarılı öğrenciler yetiştirebilmek çok önemli bir konu. Tabi bizler başarı kelimesinden ne anlıyoruz? Bunu da iyi irdelemek lazım. Biz İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak sadece akademik başarıya endeksli, çocuğun çok yönlü gelişimini desteklemeyen bir mantaliteyi doğru bulmuyoruz.  Çocuğu çok yönlü geliştiren bir eğitim sistemini destelemek istiyoruz. “Bizler İyilik Gönülleri Projesi” gibi, “Misafirim Öğretmenim Projesi” gibi çocuklarımıza sosyal sorumluluk sahibi olabilecekleri projeleri bu sene öncelikler arasına koyduk. Amacımız - münferitte olsa- her birimizi derinden yaralayan, öğretmenin saygınlığına gölge düşüren, her birimizi üzen hadiselerin hep birlikte önüne geçmek. Biz el ele verirsek dayanışma ve birlik, beraberlik ile kendimizi kamuoyunda, toplumsal her platformda çok rahat bir şekilde ifade edeceğimizi düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle bugün ki eğitimin de yararlı olmasını temenni ediyorum.”dedi.

Gönlün Gönüle Değmesidir
Erarslan’ın konuşmalarının ardından sunumunu yapmak üzere sahneye gelen Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı, seminer aralarında sorduğu sorularla da eğitimcilere kitap kazandırdı.   “Eğitim gönlün gönüle değmesidir” diyen Avcı, başarılı ve mutlu öğrenciler yetiştirebilmek için gönüllerin birbirine değmesi gerektiğini vurguladı. Aynı şekilde ev içerisinde de mutlu olunması gerektiğini anlattığı bir hikaye ile de  pekiştirdi. ‘Teşekkür ederim’ gibi güzel bir cümle kurulduğu zaman açan bir çiçek ile ‘Senden nefret ediyorum’ cümlesi kurulduğu zaman solan bir çiçeğin örneğini veren Avcı, sözcüklerin büyüsünden söz etti. Eğitim aşamasında öğrencilere de güzel hitaplarla konuşulması gerektiğini kaydeden Avcı, kötü sözcükler karşısında öğrencinin veyahut velinin de tıpkı bir çiçek gibi solabileceğini belirtti. Doğru eğitim kodlarını eğitimcilerle paylaşan Avcı’nın sunumunun ardından eğitimciler teşekkürlerini ileterek bu kodlara başvuracaklarını aktardı.